İstanbul’da Bıçakla Cinayet: Mattia Ahmet Minguzzi Davasında Yeni Gelişmeler
İstanbul’da, 15 yaşındaki genç Mattia Ahmet Minguzzi’nin bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili davada dikkat çekici bir durum yaşandı. Sanık A.Ö.’nün avukatı, davadan çekilme kararı aldı. Son duruşmada ise, cinayetle ilgili adı geçen sanıkların engelli raporu aldığı iddiası gündeme gelmişti. Bu durum, duruşma sırasında salonda bulunan kalabalık kitle tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.
Sözcü gazetesinin aktardığına göre, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) bu iddiaları yalanlayarak, söz konusu raporun “kaynaştırma raporu” olduğunu, “engellilik raporu” niteliği taşımadığını belirten bir açıklama yaptı. Bu açıklama ile birlikte, sanıkların durumuyla ilgili karmaşık bir tablo ortaya çıkmış oldu.
Sanık A.Ö.’nün avukatının duruşma sürecinde yaşanan tepkilerin ardından davadan çekildiği bildirildi. Avukat, çekilme dilekçesinde “yanlış yorumlara yol açan olgular nedeniyle gördüğüm lüzum üzerine müdafiliğinden çekiliyorum” ifadelerini kullandı. Bu durumda, sanığın savunmasında ortaya çıkan çelişkiler ve izlenen süreç, adaletin sağlanması adına önemli bir soru işareti oluşturdu.
Minguzzi Cinayetinin Arka Planı
Mattia Ahmet Minguzzi, 24 Ocak 2023 tarihinde İstanbul Kadıköy’de bulunan Hasanpaşa’daki tarihi salı pazarında, arkadaşlarıyla kaykay malzemesi almaya giderken bıçaklı bir saldırıya uğramıştı. Olayın ardından ağır yaralanan genç, 17 gün süren yaşam mücadelesinin ardından hastanede hayatını kaybetti. Bu trajik olay, sosyal medyada ve toplumda büyük yankı uyandırırken, cinayetle ilgili iki genç B.B. (15) ve U.B. (15) tutuklanmıştı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, B.B. ve U.B. hakkında “çocuğa karşı kasten öldürme” suçlamasıyla 18’er yıldan 24’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açmıştı. Olaydan önce ve sonra bu iki şüpheli ile birlikte hareket ettikleri belirlenen M.A.D. ve A.Ö. da tutuklandı. Bu şüpheliler hakkında ise “çocuğu kasten öldürmek suçuna yardım” etme suçlamasıyla 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.
Minguzzi’nin ailesi ve toplumsal kesimler, gençlerin şiddet nedeniyle yaşamlarını yitirmesinin ve böyle bir davanın toplumsal huzursuzluğa yol açmasının önüne geçilmesi gerektiğini savunmakta. Davanın gelişmeleri, hem adalet sisteminin ne kadar etkili işlediği konusunda tartışmalara yol açmakta hem de gençlerin güvenliği konusunu gündeme getirmekte.
Sonuç olarak, Mattia Ahmet Minguzzi’nin cinayeti, İstanbul’da yaşanan gençlerin şiddet ve güvenlik sorunlarının altını çizen bir olay olarak kayda geçti. Dava sürecinin nasıl ilerleyeceği, toplumda bu tür olayların tekrarının önlenip önlenemeyeceği hakkında önemli ipuçları taşıyor.
