8 Mart 2023 tarihinde, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptal edilmesi ile başlayan ve hemen ardından gözaltına alınması, günler içerisinde İstanbul’daki İBB soruşturmasının derinleşmesine mâni oldu. Bu süreçte gerçekleştirilen yolsuzluk soruşturmaları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dikkatini çekti ve sonrasında 19 Mart 2023’te ek gözaltı kararlarının çıkmasına neden oldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamaya göre, İBB soruşturması kapsamında 18 kişi hakkında yeni gözaltı kararları verildi. Bu kişiler, ‘rüşvet vermek, rüşvet almak ve ihaleye fesat karıştırmak’ gibi suçlamalarla yargılanma sürecine girecekler. Soruşturmanın kapsamı gereği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne talimat verildi ve eşzamanlı olarak ‘yakalama, gözaltı, arama ve el koyma’ işlemleri için operasyonlar başlatıldı. An itibarıyla gözaltı ve yakalama çalışmalarının devam ettiği de basın açıklamasında belirtildi.
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından, CHP ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde ciddi bir huzursuzluk yaşandığı gözlemlendi. İmamoğlu, Türkiye genelinde yoğun bir destek bulurken, partisi üzerinden gelen eleştiriler ve toplumsal tepkilerle daha da güçlenme çabasını sürdürüyor. Ancak İBB’deki bu gözaltı süreçleri, partinin geleceği açısından kaygı verici bir durum yaratıyor.
İBB soruşturmasının, birçok farklı bağlantıyı ve yapılan kirli işleri gün yüzüne çıkarması bekleniyor. İBB’nin mali yapısında meydana gelen usulsüzlüklerin yanı sıra, ihalelerin nasıl yapıldığına dair ayrıntılı bir inceleme başlatıldığından dolayı, sürecin ciddiyeti artmış durumda. Temel olarak, bu tür soruşturmalar siyasi arenada çatışmayı derinleştirme potansiyeli taşırken, İstanbul’daki kamuoyunda belirsizlik ve endişe yaratıyor.
Özellikle yerel seçimler öncesinde bu tür gözaltı olaylarının yaşanması, CHP için büyük bir sınav niteliği taşıyor. Partinin strateji belirleyicilerinin, böyle bir durumda nasıl bir tutum alacağı, Türkiye’nin siyasi geleceği açısından önemli bir etken olacak. İmamoğlu’na yönelik yapılan suçlamaların ardında, iktidardaki partinin muhalefeti baskılama yöntemi olarak da değerlendirilmesi mümkün.
Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu’nun durumunun nasıl evrileceği ve İBB soruşturmasında ortaya çıkacak yeni gelişmeler, toplumda farklı etkilere yol açabilecek bir süreç olarak öne çıkıyor. İstanbul halkının bu konuya verdiği tepki ve parti içindeki dinamikler, önümüzdeki günlerde bu meselenin nasıl ilerleyeceği hakkında önemli ipuçları sunacaktır.