“`html
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 16. Büyükelçiler Konferansı’ndaki Açıklamaları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu’nda düzenlenen 16. Büyükelçiler Konferansı’nda katılımcılara hitap etti. Konferansın başarılı geçmesini dileyerek, Türkiye’nin devlet geleneğinde istişarenin önemine vurgu yaptı. “Devlet aklı kavramı, istişare kültürünün zengin bir tecrübeden süzülerek uygulamaya geçirilmiş halidir.” sözleriyle, konferansın fikir teatisine ve müzakereye zemin oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, konferansın düzenlenmesinde emeği geçen Dışişleri Bakanlığı’na ve tüm katılımcılara teşekkür etti.
Erdoğan, konferansın bu yıl “Barış, İstikrar ve Refah Üreten Dış Politika” temasıyla düzenlendiğini hatırlatarak, bu temanın güncel bölgesel ve küresel konjonktür dikkate alındığında son derece isabetli olduğunu ifade etti. Modern diplomasinin temellerinin atıldığı Vestfalya Anlaşması’ndan itibaren uluslararası ilişkilerde önemli dönüşümlerin yaşandığını belirten Erdoğan, küreselleşme ve teknoloji ile geleneksel diplomasinin daha karmaşık bir yapıya evrildiğini kaydetti. “Uluslararası ilişkiler, çok daha geniş bir alanı kapsar hale geldi.” dedi.
Erdoğan, son 30 yılda uluslararası sistemin iki kutupluluktan çok taraflılığa, ardından çok kutupluluğa doğru ilerlediğini ifade ederek, güç mücadelesinin sertleştiğini vurguladı. “Büyük oranda söylem düzeyinde kalsa da insan hakları ve küresel adalet gibi kavramlar daha fazla gündemde yer alıyor.” diyen Erdoğan, ancak bu gelişmelerin çoğu zaman insani krizleri ve çatışmaları derinleştirdiğini belirtti.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında kurulan küresel güvenlik ve yönetişim mimarisinin benzer trajedileri önlemeyi hedeflediğini ama bu konuda yeterli başarı sağlayamadığını belirten Erdoğan, Ruanda, Bosna, Irak, Arakan, Somali ve Orta Afrika gibi örneklere işaret etti. “Komşumuz Suriye’de 600 binden fazla Suriyeli, Baas rejiminin ve terör örgütlerinin saldırılarında şehit oldu” diyerek, Suriye’deki trajediyi örnek gösterdi.
Gazze’de de 70 binin üzerinde Filistinli’nin hayatını kaybettiğini, bunun yanı sıra yüz binlerce insanın yaralandığını belirten Erdoğan, Gazze’nin yüzölçümünün 365 kilometrekare olduğunu hatırlatarak, burada yaşanan insani krizin boyutlarına dikkat çekti. Gazze’ye yönelik saldırıların ciddi bir adaletsizlik olduğunu ve bu duruma çözüm üreten bir uluslararası sistemin işlemiş olmasının güvenilir olmadığını ifade etti.
Uluslararası kurumların çoğunun işlevsiz hale geldiğini kaydeden Erdoğan, Türkiye’nin güçlü olmak zorunda olduğunu vurguladı: “Türkiye’nin hem kendi hak ve çıkarlarını savunabilmesi hem de dost ve kardeşlerine yardım edebilmesi için ekonomik, askerî ve diplomatik bakımdan güçlü olmak zorundadır.” dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin 264 dış temsilciliği ile geniş bir diplomatik ağa sahip olduğunu ve bu diplomatik temsilcilikler aracılığıyla ulaşacağı potansiyelli işbirliklerini vurguladı. “Dış siyasetimizde eksen kayması, rota değişimi söz konusu değildir.” diyerek Türkiye’nin kararlılığını dile getirdi.
Bunun yanı sıra, Gazze’nin yeniden inşasına yönelik çalışmaları hızlandıracaklarını belirten Erdoğan, insani yardımın vakit kaybetmeden bölgeye ulaştırılması gerektiğini ifade etti. Suriye’ye yönelik politikalarının bir parçası olarak, mültecilerin güvenli bir şekilde yurtlarına geri dönmesi için de çalışmalar yaptıklarını ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, içinde bulunduğumuz asrı Türkiye Yüzyılı olarak şekillendirmek için büyük bir çaba içinde olduklarını, uluslararası düzeyde de Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek için yoğun çalışmalar yaptıklarını belirtti. Konferansın
