1975 yılında İzmir-İstanbul seferini gerçekleştirirken Marmara Denizi’ne düşen “Bursa” adlı uçağın enkazının görüntülenmesi, kazada yakınlarını kaybeden aileler için yeni bir umut ışığı oldu. Uçak kazasında tam olarak 50 yıl boyunca ulaşılamayan enkazı, bir YouTuber olan Nedim Kuru tarafından kaydedildi. Bu olay, kayıplarını arayan aileler için yeni bir umut doğururken, aynı zamanda Türkiye’nin en trajik havacılık kazalarından birinin yaralarını da tekrar açtı.
Bursa isimli uçak, 1975 yılında Marmara Denizi’ne düştüğünde, uçakta toplam 42 kişi bulunuyordu. Uçağın iniş yapmaya hazırlandığı esnada, pistteki başka bir uçak nedeniyle pas geçmek zorunda kalması sonucu meydana gelen bu trajik kaza, derinlikler ve dönemin zorlu hava koşulları nedeniyle 50 yıl boyunca hiçbir şekilde araştırılamamış, sadece 5 kişinin cansız bedenine ulaşılımıştı. Hayatını kaybedenlerin aileleri, yıllardır yetkililere seslenerek cenazelerine ulaşmak amacıyla bir anıt mezar talep etmişti.
Kaza sırasında yaşanan kule hatası iddiaları, kazanın üzerinden geçen yıllar boyunca dile getirilen bir konu olmuştur. Uçak, Marmara Denizi’ne düştüğü sırada iniş için hazırlık yaparken, başka bir uçağın bulunmasından dolayı pas geçmek zorunda kalmış ve bu durum kazaya yol açmıştır. Yarım asırdır süregelen bu durum, aileler için bir belirsizlik ve derin bir acı kaynağı olmuştur.
Enkazın yerinin YouTuber Nedim Kuru tarafından görüntülenmesi, İhlas Haber Ajansı (İHA) aracılığıyla duyurulmuş ve bu durum toplumsal bir yankı uyandırmıştır. Kazada hayatını kaybeden Bedir Nebioğlu’nun eşi Zehra Nebioğlu, eşinin kendilerini özlediği için bir gün önce geri döndüğünü ve kaza haberini aldığında felç geçirdiğini ifade etti. Zehra Nebioğlu, günlerini acı içinde geçirerek, “Umarım ben ölmeden eşim bulunur,” diye dile getirdi. Bu trajik hikaye, birçok insanın kalbini derinden etkilemiştir.
Aynı zamanda kazanın kurbanlarından Banu Nebioğlu, kazanın gerçekleştiği anda yalnızca 3 yaşındaydı ve bu yüzden babasını hiçbir zaman hatırlayamamıştır. Şu an 53 yaşında olan Nebioğlu, hala derin bir özlem ve kayıptan kaynaklanan acı yaşamaktadır. Banu Nebioğlu, babası Bedir Nebioğlu’nun kazanın öncesinde biletini bir saat erkene aldığı için kazanın yaşandığını belirterek, “Ben babamı kaybettiğimde 3 yaşındaydım. Ama cenazemizi göremediğimiz için buna inanamıyorum,” şeklinde konuştu.
Banu Nebioğlu, en büyük arzusu olarak bir anıt mezar yapılmasını talep ettiğini ve babasını tanıyamamış olmanın derin acısını taşıdığını dile getirdi. Ailesinin, sevdiği bir insanın hatırasını yaşatabileceği bir anıt mezar olmasını istediğini belirten Nebioğlu, “Cenazelerimize ulaşılsın. Bir anıt mezarımız olsun,” dedi. Hem Zehra Nebioğlu hem de Banu Nebioğlu, yaşadıkları kayıp ve acının üstesinden gelmekte zorlanırken, bir gün cenazelerine ulaşılmasına dair umudunu da yitirmemektedir.
Bu olay, yalnızca bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda Türk havacılık tarihinin karanlık bir dönemi olarak kaydedilmiştir. Kazanın üzerinden geçen 50 yıl, kayıp aileler için büyük bir mücadele müddeti olmuştur.
