Mikrobiyolog Dr. Öğretim Üyesi İpek Ada Alver, Batı Nil Virüsü gibi tehlikeli enfeksiyonların yayılabileceği konusunda önemli uyarılarda bulundu. 2023 yılında İstanbul’da okulların açılmasıyla trafik yoğunluğu ve toplu taşıma araçlarına olan talebin arttığına dikkat çeken Alver, özellikle metropol şehirlerde, metro ve otobüs gibi alanlarda oluşan kalabalık ortamlarda hijyenik önlemlerin öneminin büyüdüğünü vurguladı. Güne erken saatlerde başlayan öğrenciler, çalışanlar ve toplu taşımayı yoğun olarak kullanan bireyler arasında enfeksiyon riskinin artması, bu konudaki tedbirleri daha da acil hale getiriyor.
![]()
Toplu taşıma araçlarının havasız, nemli ve kalabalık yapısı, enfeksiyonların yayılmasına zemin hazırlayabilir. Alver, özellikle metroların, gün içinde farklı ülkelerden gelen binlerce insanın kullandığı alanlar olduğunu ve bu ortamların sivrisinek gibi taşıyıcıların üremesi için elverişli olduğunu belirtti. Alver, “Metropol şehirlerde bulunan havaalanı, gar ve diğer ulaştırma merkezleri, vektör olarak adlandırdığımız sivrisineklerin neredeyse her gün yaşamsal işlevler gördükleri riskli alanlar haline geliyor” ifadelerini kullandı.
Sivrisinekler, çevresel koşullarda hızlı bir biçimde üreyebildikleri için Batı Nil Virüsü enfeksiyonu başta olmak üzere sıtma, dang humması, chikungunya, sarıhumma, filaryaz, tularemi, Zika ateşi ve çeşitli ensefalit türlerinin bulaşmasında etkili olabiliyorlar. Alver, sivrisineklerin sadece sulak ve nemli alanlarda değil, metropol şehirlerdeki havaalanları gibi doğrudan insan etkileşiminin yoğun olduğu ortamlarda da çoğalmasının ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.
Batı Nil Virüsü gibi enfeksiyonların şehirler ya da ülkeler arasında yayılma hızının yüksek olduğunu vurgulayan Alver, “Sivrisinekler, kan yoluyla bulaşan enfeksiyon hastalıklarının yayılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, toplu taşıma araçları, enfeksiyonların şehirler hatta ülkeler arasında rahatlıkla yayılmasına önemli bir zemin sağlamaktadır” diyerek konunun ciddiyetine dikkat çekti.
Alver, sivrisineklerin dış ortamdan mikroorganizmaları taşıdığına ve enfeksiyonların gelişiminde mutasyon geçirmesine neden olabileceğine dikkat çekti. “Bu nedenle sivrisineklerin kontrol altına alınması, enfeksiyon zincirinin kırılmasında hayati bir öneme sahiptir,” dedi. Özellikle tedavisiz ve aşısız hastalıklar söz konusu olduğunda, metrolarda sivrisinek popülasyonunun kontrol altına alınmasına yönelik önlemlerin alınmasının aciliyetine dikkat çekti.
Son olarak, Alver, düzenli dezenfeksiyon süreçlerinin yanı sıra sivrisinek popülasyonunu azaltmak için ilaçlama yapılması ve nem ile rutubetin kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizdi. “Toplu taşıma araçlarının devamlı olarak temizlenmesi ve sivrisineklerin yuvalanabileceği alanlara yönelik hijyen çalışmaları yapılması şart,” diyerek açıklamalarını tamamladı. Alver, bu tür önlemlerin yalnızca toplu taşıma araçlarının değil, aynı zamanda toplum sağlığının korunması açısından da büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.
