Türk ve Japon tasarım öğrencileri, 10. Uluslararası Tasarım Atölyesi çerçevesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Hizmet Merkezi’nde engelli sanatçı adaylarıyla bir araya gelerek bir seramik şekillendirme atölyesi gerçekleştirdi. “Çamurun Kalbi” adı altında düzenlenen etkinlikte, sanatın gücünün engelleri kaldırdığı vurgulandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü, İzmir Ekonomi Üniversitesi ve Japonya’nın Shizuoka Sanat ve Kültür Üniversitesi iş birliği ile gerçekleştirilen bu etkinlik, İnciraltı’ndaki Engelli Hizmet Merkezi’nde yapıldı.
![]()
Etkinlik, çok sayıda Türk ve Japon tasarım öğrencisinin katılımıyla gerçekleşti. Engelli sanatçı adaylarıyla bir araya gelerek seramik çalışmaları yapan öğrenciler, bu süreçte sanatı bir araç olarak kullanarak toplumsal farkındalık yaratmayı hedefledi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın eşi Öznur Tugay ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Ela Hızlı’nın da katıldığı atölyede, Tugay, katılımcılarla birlikte çamura şekil vererek onlara moral desteği sundu.
Etkinlikten oluşan önemli geri dönüşlerden biri de İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Ela Hızlı’nın açıklamaları oldu. Hızlı, Türk ve Japon tasarım öğrencilerinin engelli sanatçı adaylarıyla bir araya gelmesinin önemine değinerek, “Çamurun Kalbi projesi kapsamında düzenlediğimiz bu atölye, engelli vatandaşlarımız için oldukça faydalı oldu. Bu tür etkinliklerle, sanatın içindeki yerlerini bulmalarını sağlamak güzel bir farkındalık oluşturdu” şeklinde konuştu.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Can Özcan, bu projenin 10 yıldır sürdüğünü belirterek, Türk ve Japon tasarımcıların ortak bir tema doğrultusunda bir araya geldiğini vurguladı. Özcan, bu yılın temasını “iyilik” olarak belirlediklerini ve 5’erli gruplar halinde Türk ve Japon öğrencilerin engelli sanatçı adaylarıyla bir araya geldiğini ifade etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sağladığı destekle birlikte, bu özel etkinliğin gerçekleştiğini belirtti.
Japonya Shizuoka Sanat ve Kültür Üniversitesi Tasarım Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yasuko Takayama ise ortak üretim sürecinin sürekli olarak genişlediğini ve bunun iyiliğin artmasıyla da ilişkili olduğunu söyledi. Takayama, 10 yıl önce küçük bir proje olarak başlayan bu etkinliğin zamanla büyük bir hammaddesi haline geldiğini ve Türkiye’nin misafirperverliğinin de bu süreçte önemli bir rol oynadığını ifade etti.
Etkinliğe katılan engelli bireylerden Erkan Kızıldağ, Türk ve Japon tasarım öğrencileriyle birlikte çalışmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sanatın kendisi için bir dost olduğunu ve bu etkinliğin ona sevgi ve şifa getirdiğini belirten Kızıldağ, keyifli anlar yaşadığını ifade etti.
Türk tasarım öğrencilerinden Beril Yıldırım, Japon sanatçılarla birlikte düzenledikleri etkinliğin empati duygularını geliştirdiklerini belirtirken, Ayşe Asuman isimli bir başka öğrenci de belirledikleri temalarla ilgili seramik yapmanın güzelliğinden bahsetti. Japon öğrencilerden Marooka Sachie ise, Türkiye’de bulunmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek, böyle bir etkinlikte yer almakten heyecan duyduğunu belirtti.
Sonuç olarak, Türk ve Japon tasarım öğrencileri ile engelli sanatçı adayları arasında oluşturulan bu iş birliği, sanatın evrensel dilinin engelleri aşmayı nasıl sağladığını örnekleyen bir etkinlik olarak öne çıktı. Hem katılımcılar hem de organizatörler, sanat aracılığıyla kaynaşmanın ve empati duygusunun güçlendiği bir deneyim yaşadı. Tüm bu yaşananlar, uluslararası iş birliklerinin sanat yoluyla toplumsal değişim ve farkındalık yaratma potansiyelini gözler önüne serdi.
