İzmir’in Karabağlar ilçesinde yer alan Uzundere Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamındaki 3. ve 4. etap hak sahipleri, konutlarının belirlenen süre içerisinde tamamlanmadığı gerekçesiyle bir eylem gerçekleştirdiler. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından 2009 yılında başlatılan bu kentsel dönüşüm projesinde hak sahibi olarak yer alan yaklaşık 400 kişinin, Uzundere’deki inşaat alanında toplanarak durumu protesto ettiği gözlemlendi.
![]()
Eylem sırasında katılımcılar, döviz ve pankartlarla destek verirken, sık sık sloganlar atarak İzmir-Çeşme Otoyolu’nun Uzundere Mahallesi’ndeki bağlantı yolunu bir süre trafiğe kapattılar. Bu tür bir eylem, hak sahiplerinin içinde bulundukları sürecin ne denli sıkıntılı olduğunu gözler önüne serdi. Uzundere Kentsel Dönüşüm Platformu’nun sözcüsü Eray Uslu, yaptığı açıklamada yıllardır konutlarına kavuşamadıklarını ve projenin tamamlanması sürecinde birçok aksaklık yaşandığını belirtti. Uslu, bölgede tamamlanmamış binaların yanı sıra yıkımı gerçekleştirilemeyen evlerin olduğunu ifade ederek, “Bu durum, yapılanlarla söylenenlerin birbirinden çok uzak olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
Eray Uslu, ayrıca proje sürecinin hak sahiplerini maddi ve manevi olarak çok yıprattığını belirterek, “Eğer bu proje sizlere yük oluyorsa lütfen Büyükşehir olarak devraldığınız tapularımızı bize geri verin. Biz, müteahhit ile anlaşarak konutlarımızı yapmayı ya da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile görüşerek konutlarımızın inşasını sağlamayı deneyebiliriz. Dayanacak gücümüz kalmadı” ifadelerini kullandı. Bu görüş, yaşanan sürecin hak sahipleri nezdinde yarattığı derin bir umutsuzluğu açığa çıkardı.
Eyleme katılan hak sahiplerinden Ezgi Akkaya da sürecin kendilerine olan güvenlerini sarstığını belirtti. Akkaya, evlerine bir an önce kavuşmak istediklerini vurgulayarak, “Bize yapılan bu haksızlıklar karşısında boyun eğmeyeceğiz. Hakkımız olanı almak için her türlü hukuki ve meşru yolla mücadelemizi sürdüreceğiz” şeklinde özel bir vurguyla duruşlarını ortaya koydu.
Uzundere Kentsel Dönüşüm Projesi, başlangıçta himaye edici ve iyileştirici bir anlayışla yola çıkmıştı, ancak zamanla projeye bağlı olarak beklentiler ve hak sahibi bireylerin istekleri arasında ciddi bir uçurum oluştu. Eylem, hak sahiplerinin sadece konut beklentisi değil, aynı zamanda sosyal adalet arayışının çarpıcı bir örneği oldu. Eylemi gerçekleştirirken hayatlarını, maddi birikimlerini ve umutlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya olan binlerce insan, yavaş ilerleyen bu projeye karşı sessiz kalmadıklarını haykırarak toplumsal bir direniş sergiledi.
Tüm bu yaşananlar, kentsel dönüşüm projelerinin ne denli hassas bir konu olduğunu ve bu süreçlerin, hak sahipleri açısından getirdiği sorunların sürekli olarak gözden geçirilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu tür eylemler, hem yerel yönetimlerin hem de ilgili bakanlıkların dikkatini çekmekte ve gelecekte benzer sorunların yaşanma olasılığını azaltma ihtiyacı doğurmaktadır. Uzundere Kentsel Dönüşüm Projesi, şehirlerin dönüşüm süreçlerinde halkın katılımının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
