2026 Yılı Asgari Ücret Tespit Çalışmaları Başladı
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026 yılı için geçerli olacak asgari ücret rakamını belirlemek üzere ilk toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yapıldı ve saat 13.50’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın başkanlığında başladı. Komisyona, işçi, işveren ve hükümet temsilcileri katıldı.
Diyaloğa Açık Süreç
Toplantı öncesinde yapılan görüşmelerde, Bakanlık’tan yapılan açıklamalara göre, her iki tarafın yaklaşım ve değerlendirmelerinin komisyon çalışmaları açısından kritik olduğu vurgulandı. Sosyal diyalog ve istişare mekanizmalarının güçlendirilmesine önem verileceğini belirten Bakanlık, “Sosyal diyaloğu esas alan çalışmalarımızı komisyon olarak sürdüreceğiz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işleyişi içinde sonuna kadar, sosyal diyaloğa açık olarak süreci tamamlayacağımıza inanıyoruz” ifadeleriyle sürecin önemine dikkat çekti.
TÜRK-İŞ’in Çekilmesi
Öte yandan, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsilcisi, bakanlığa giden TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, komisyonda yer almayacaklarını açıkladı. Komisyonda yapısal değişikliklerin yapılmadığını belirten Ağar, bu nedenle mavi yakalıların temsil edilmediği bir platforma katılmak istemediklerini vurguladı. Geçen sene yapılan zam oranının enflasyonun altında kaldığını hatırlatan Ağar, temel ihtiyaç ürünlerinde meydana gelen fiyat artışlarının hane halkını zor durumda bıraktığını ifade etti.
Ağar’ın açıklamaları arasında, “TÜRK-İŞ, 1974 yılından bu yana Asgari Ücret Tespit Komisyonunda işçileri temsil etmektedir. Ancak Komisyonun mevcut yapısı, yıllardır işçilerin karar süreçlerinde etkili bir şekilde yer almasına imkân tanımamakta” dedi. Geçtiğimiz yıl belirlenen asgari ücretin düşük olmasının, işçi aileleri üzerinde ağır bir baskı yarattığını belirtti.
Ekonomik Veriler Temel Olmalı
Asgari Ücret Tespit Komisyonunun üye sayısının ve yapısının tartışılabileceği belirtilirken, asgari ücretin belirlenmesinde ekonomik verilerin dikkate alınmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Geçtiğimiz yıl Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan %44,38 oranındaki enflasyona karşılık asgari ücrete yalnızca %30 oranında bir zam yapılmıştı. Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının hızla artmaya devam ettiğini vurgulayan Ağar, bu durumun işçinin alım gücünü zayıflattığını belirtti.
Milyonlarca İşçi Zor Durumda
Türkiye ekonomisinin son yıllarda büyüdüğü, Gayri Safi Milli Hasıla’nın arttığı belirtilse de bu büyümenin çalışana yansımadığı ifade ediliyor. Zengin ile yoksul arasındaki uçurumun derinleştiği, milyonlarca işçi ve emeklinin temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektiği dile getirildi. Bu nedenle, asgari ücret belirlenirken geçtiğimiz yıl yaşanan %14,38’lik enflasyon kaybının telafi edilmesi ve işçinin yaşam standartlarını koruması için ek bir artış yapılması gerektiği vurgulandı.
Ağar, “Her bireyin insanca yaşama hakkı, sosyal devlet ilkesinin ayrılmaz bir parçasıdır” diyerek, asgari ücret tartışmalarının ülkenin geleceği açısından ne kadar kritik olduğunu anlattı.
Devletin Sorumluluğu
Sonuç olarak, yoksulluk ve yüksek hayat pahalılığı ile mücadele etmek, devletin sorumluluğudur. TÜRK-İŞ, adil gelir ve yaşanabilir ücret için tüm kesimlerin sorumluluk alması ve gerçekçi adımlar atması gerektiğini vurguladı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
