16 Nisan 2025 Çarşamba
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Nisan Ayı toplantısında, Aliağa ilçesindeki ‘Koca Köprü’ ile ilgili önemli bir önerge gündeme getirildi. Bu önerge, MHP Aliağa Belediye Meclis Üyesi Hilal Sadıkoğlu Akar ve AK Parti Aliağa Belediye Meclis Üyesi Mesut Yaşar Aybar tarafından sunuldu. Önergede, özellikle yaz aylarında artan trafik yoğunluğu nedeniyle bölgede meydana gelen kazalara dikkat çekildi. Trafik güvenliği açısından büyük bir önem arz eden bu konunun ele alınması gerektiği vurgulandı.
Koca Köprü, Aliağa’nın Karakuzu, Uzun Hasanlar ve Karakoyun mahallelerini birbirine bağlayan bir yapı olarak biliniyor. Ancak mevcut haliyle, köprü yalnızca tek bir aracın geçişine izin veriyor. Ayrıca köprünün bitiminde bulunan keskin virajın, kazalara zemin hazırladığı ifade ediliyor. Mecliste okunan önergede, yaz aylarında Aliağa’dan Manisa’ya giden alternatif yol olarak kullanılan bu güzergahın çok yoğun olduğu ve bu noktada ciddi trafik güvenliği sorunları yaşandığı açıkça dile getirildi.
Özellikle AK Partili Meclis Üyesi Mesut Yaşar Aybar, önerge sonrası yaptığı açıklamada, Koca Köprü’de geçmişte meydana gelen kazalara değindi. Aybar, Uzun Hasanlar Mahallesi’nden iki vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “Bu köprü, yazın Aliağa’dan Manisa’ya giden kestirme yol olarak yoğun bir şekilde kullanılıyor. Ne yazık ki köprüden sadece tek bir aracın geçebilmesi ve bitimindeki keskin viraj, trafiği yoğun olduğu zamanlarda kazalara davetiye çıkarıyor. Gerçekten ölümlü kazalar olmuş, bu durumun çözülmesi gerekiyor. Eğer yol genişletilirse, trafik akışı daha uygun hale gelecektir” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, meclis toplantısının ardından konu ile ilgili bir açıklama yaptı. Tugay, köprüdeki mevcut güvenlik sorunlarını çözmek amacıyla önergenin ilgili birimlere iletileceğini belirtti. Ayrıca, konuyla ilgili olarak kişisel olarak da özel bir ilgilenme sözü verdi. Bu durum, Aliağa halkı arasında bir umut kaynağı olarak değerlendirildi.
Trafik güvenliği, özellikle yaz aylarında artan araç sayısıyla birlikte daha da kritik hale geliyor. Aliağa’nın bu önemli yolu üzerine yapılan tartışmalar, bölgedeki yaşam kalitesini artırmak ve ölümcül kazaları önlemek adına önemli bir adım olarak görülüyor. Aynı zamanda, halkın ve meclis üyelerinin aktif katılımıyla ortaya çıkan bu önerilen değişikliklerin ayrı bir önemi bulunuyor.
Sonuç olarak, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde gündeme gelen Koca Köprü ile ilgili önerge, Aliağa’daki trafik sorunlarını masaya yatırarak insanların güvenliğini öncelik haline getiriyor. İlgili birimlerin duruma duyarlılığı ve yerel yönetimin yaklaşımının, bölgenin geleceği açısından olumlu etkiler yaratması bekleniyor. Aliağa’da yaşayanlar, bu tür sorunların çözülmesini ve güvenli yolların oluşmasını umut ediyor. Umutla beklenen bu gelişmeler, trafik güvenliğine olan duyarlılığın artmasına da katkı sağlayacaktır.
Son zamanlarda Urla Belediyesi içerisinde yaşanan olaylar, kamuoyunun dikkatini çekmekte. Vahşi depolama, ceza uygulamaları, rüşvet iddiaları ve istifalar gibi birçok sorun gündemde. Tıpkı bir deyimle ifade edildiği gibi, “bir kötünün yedi mahalleye zararı vardır.” Bu bağlamda, Öncüşehir Ekibi olarak, bir süredir Urla’nın Yağcılar Mahallesinde yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde, bazı olumsuz durumları gözlemleme fırsatı bulduk.
Öncelikle, Urla Belediye Başkanı Selçuk Balkan hakkında ciddi iddialar bulunmakta. Başkan Balkan’ın, kendi babasının muhtar olduğu mahallenin belirli bir kısmını resmen vahşi depolama alanı olarak kullandığı yönünde iddialar var. Bu alanda çöp, hafriyat, evsel atıklar ve eski mobilyalar gibi çeşitli atıkların bulunduğu belirtiliyor. Hatta bu durumun, bölgede metan gazı riski oluşturması gibi ciddi bir tehlikeyle sonuçlanabileceği ifade edildi. Gerçekten de olabilecek şeyler arasında!
Bu gelişmelerin ardından, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, olayla ilgili incelemelerde bulundu. Denetimlerin sonucu olarak, hafriyat, evsel atıklar ve eski mobilyaların Urla Belediyesi ile özel bir firma tarafından bölgeye döküldüğü tespit edildi. Çevre Kanunu kapsamında, Urla Belediyesi’ne ve ilgili firmaya ayrı ayrı 1 milyon 869 bin 726 TL, toplamda ise 3 milyon 739 bin 452 TL idari para cezası kesildi. Bunun yanı sıra, sorumlular hakkında da suç duyurusunda bulunuldu.
Bütün bu yaşananlardan ders alınması gerektiği düşünüldüğünde, Belediye Başkanı Selçuk Balkan’ın ulusal bir televizyon kanalına verdiği röportajda, döküm yapılan alan için Orman Genel Müdürlüğü’nden alınan resmi bir izin belgesi olduğunu ileri sürmesi dikkat çekici. Başkan, dökülen moloz ve hafriyatın bu izin belgesi çerçevesinde yapıldığını savunmuştu. Bu açıklama, pek de inandırıcı gelmiyor.
Bunun nedenine gelecek olursak, vahşi depolama yapılan alanın Yağcılar Mahallesi olduğu, ancak Başkan Balkan’ın bahsettiği ‘izin belgesi alınan’ yerin Ovacık olduğu ortaya çıkıyor. Başkanın bu iki farklı mahallesi arasında nasıl bir bağlantı kurduğu merak ediliyor. Yapılan açıklamalara bakıldığında, ya başkan, yaşadığı ilçede hangi mahallelerin olduğunu bilmiyor ya da bu iddialarla Urla halkını yanıltmaya çalışıyor. Her iki seçenek de son derece düşündürücü.
Bir noktada belirtmek gerekir ki, izin verilen konunun çöp temizliği olmadığı, aksine çöp dökümü olduğu net bir şekilde ortada. Sayın Başkan, Ovacık bölgesinde çöp dökme izni almadığınız gibi, asıl yapılması gereken Yağcılar’da çöp temizliği yapılmasıdır. Bunun için özverili bir çalışma gerektiği aşikar. Başka bir deyişle, burada yapılan hatayı kabul edip sorunu çözmek için adım atmak yerine aldatmaca bir açıklama yapmak, bir belediye başkanına pek de yakışan bir tutum değil.
Kısacası, Urla Belediyesi bünyesindeki bu durum, devlete güveni sarsabilecek bir örnek. Bugün yaşananlar, yarında başka bir skandala dönüşebilir. Önemli olan, yetkililerin meseleye el atıp, halkın güvenini yeniden tesis etmesi gerektiğidir.
Mart 2023’te ülkemiz genelinde konut satışları, bir önceki yılın aynı ayına göre %5,1 oranında artarak toplamda 110 bin 795 olarak gerçekleşti. Bu dönemde konut satış sayısının en yüksek olduğu iller sırasıyla 19 bin 820 ile İstanbul, 10 bin 203 ile Ankara ve 7 bin 513 ile İzmir olarak belirlendi. Öte yandan, en az konut satışının yapıldığı iller ise 28 ile Ardahan, 33 ile Bayburt ve 63 ile Tunceli oldu.
İzmir’de, Mart ayında ilk defa satılan konut sayısı, bir önceki yılın aynı ayına göre %26,4 artış göstererek 2 bin 114 olarak kaydedildi. İzmir’de toplam konut satışları içinde ilk satışların payı %28,1 olarak belirlenmiştir.
İkinci el konut satışları da İzmir’de önemli bir artış gösterdi. Bu satışlar, bir önceki yılın aynı dönemine göre %13,9 artarak 5 bin 399 olarak gerçekleşti. İzmir’deki toplam konut satışlarının %71,9’u ikinci el konut satışlarından oluştu.
İzmir’de, ipotekli konut satışları da önemli bir artış gösterdi. Bu satışlar, bir önceki yılın aynı dönemine göre %51,8 artarak bin 339 oldu. Mart ayında yapılan konut satışlarının %17,8’i ipotekli satış olarak gerçekleşti.
Mart ayında İzmir’de yabancılara yapılan konut satışı, bir önceki yılın aynı ayına göre %58,3 artarak toplamda 38 oldu. Genel olarak ülkemizde yabancılara yapılan konut satışları, Mart ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre %11,5 oranında azalarak bin 574 olarak gerçekleşti. Bu dönemde toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan konut satışının payı %1,4 olarak belirlendi. Yabancılara yapılan konut satışında en yüksek rakamlara ulaşan iller ise sırasıyla 635 ile İstanbul, 496 ile Antalya ve 141 ile Mersin oldu.
İzmir’de, Mart 2023’te en fazla konut satışının yapıldığı ilçe Buca oldu. Burada 965 konut satışı gerçekleştirildi. Buca’yı, 885 konut satışı ile Menemen, 772 konut satışı ile Karşıyaka ve 625 konut satışı ile Torbalı takip etti. Diğer ilçelerdeki konut satışları ise şöyle sıralandı: 420 konut ile Konak, 417 konut ile Karabağlar, 410 konut ile Çiğli, 392 konut ile Bornova, 301 konut ile Bayraklı ve 240 konut ile Seferihisar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili ve Demokrasi ve Emek Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, aort damarındaki yırtık nedeniyle ameliyat için hastaneye alındı. Sağlık durumu hakkında bilgiler veren DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, “Ameliyat henüz bitmedi, bize ulaşan bilgiler bu şekilde. Ameliyat bittikten sonra yoğun bakıma alınmasını bekliyoruz” dedi. Önder, geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırılmıştı.
Demokratik siyasetin önemli isimlerinden biri olan Sırrı Süreyya Önder için birçok kişi geçmiş olsun dileklerini iletti. Geçirdiği sağlık sorunu sonrası, özellikle siyasi camiada destek mesajları çığ gibi büyüdü. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Twitter hesabından bir açıklama yaptı ve “TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, acil şifalar diliyorum.” ifadelerini kullandı.
Özgür Özel, devamında, “Sağlık durumunu yakından takip ediyoruz, bir an önce sağlığına kavuşmasını, görevine dönmesini ve herkes için barışı savunmaya devam etmesini diliyorum” dedi. Bu mesaj, siyasi etik ve dayanışmanın önemine vurgu yaparak geniş bir yankı buldu. Ayrıca, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da Önder için geçmiş olsun dilekleri iletti ve “En kısa sürede sağlığına kavuşmasını temenni ediyorum” dedi.
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ise “Sayın Sırrı Süreyya Önder’e geçmiş olsun. Yüce Allah’tan acil şifalar diliyorum. Sağlık, hepimiz için en kıymetli nimettir. Dualarımız ve iyi dileklerimiz kendisiyle.” şeklinde bir mesaj paylaştı. Diğer CHP yetkilileri de benzer dileklerle Sırrı Süreyya Önder’in yanında olduklarını belirttiler.
Parti ayrımı gözetmeksizin pek çok siyasi isim, Önder’in sağlık sorununu duyurmasının ardından geçmiş olsun mesajları yayımladı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder’e acil şifalar dileklerini iletti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da Önder için geçmiş olsun dileklerini ileterek, “Yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle acil şifalar diliyorum.” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Sırrı Süreyya Önder’e geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Tedavisi hassasiyetle sürdürülen Sayın Önder’in sağlık durumunu yakından takip ediyor, kendisine acil şifalar diliyorum.” açıklamasını yaptı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve diğer siyasetçiler de geçmiş olsun dilekleriyle Önder’in sağlığına kavuşması için dua ettiklerini belirttiler.
Bu durum, siyasi rekabetin ötesinde insanî bir dayanışmanın da örneği olarak kaydedildi. Sırrı Süreyya Önder, geçirdiği sağlık sorununun ardından hastaneden en kısa sürede sağlığına kavuşması için umutlar yükseliyor. Türkiye’nin önde gelen siyasetçilerinin gösterdiği destek, Ülke gündeminde önemli bir dayanışma mesajı oldu.
Dün akşam kalp krizi geçirmesi üzerine hastaneye kaldırılan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili ve Demokrasi ve Emek Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in 10 saat süren ameliyatı başarıyla tamamlandı. Ameliyatın ardından Önder, yoğun bakım ünitesine alındı. Şu anda siyasi ve toplumsal bir perspektiften önemli bir konumda olan Önder’in sağlık durumu ile ilgili hastane başhekimliğinden henüz resmi açıklama bekleniyor.
Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu hakkında;
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, ameliyat sırasında yaptığı bir açıklamada, toplumsal merakın arttığı bu dönemde, daha fazla bilgi elde etmek için saatlerce beklediklerini ifade etti. Sabah erken saatlerde medya ile görüşen Doğan, “Hepimiz size iyi haberler verebilmek için dakikalar sayıyoruz. Doktorların size verdiği bilgiler dışında henüz bir bilgi yok bizde. Görüyoruz ki merak ediliyor. Ameliyat bitti mi bitmedi mi, bundan sonraki süreç nasıl olacak. Buna ilişkin merak ve soruları gidermek için buluştuk. Henüz ameliyat tamamlanmadı. Doktorlar zaten yaptıkları açıklamada sürecin uzun bir süreç olduğunu söylemişlerdi,” şeklinde konuştu.
Doğan, ayrıca Önder’in ameliyatının tamamlanmasının ardından yoğun bakım ünitesine alınmasını beklediklerini belirtti. Bu süreçte halkın ve parti üyelerinin destek mesajlarının önemli olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DEM Parti İmralı Heyeti üyesi ve Van Milletvekili Pervin Buldan’ı telefonla arayarak, Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu ile ilgili endişelerini paylaştı. Erdoğan, Önder’in tedavisinde yer alan doktorların Türkiye’nin en iyi uzmanları olduğunu belirterek, “Sırrı Süreyya Önder’in ameliyatına giren ekipte Türkiye’nin en iyi doktorlarının bulunduğunu ve emin ellerde olduğunu,” vurguladı.
Buldan, Erdoğan’ın bu mesajının kendilerini oldukça rahatlattığını ifade etti. Böyle kritik bir sağlık süreci, toplumda derin bir kaygı yaratırken, siyasi rakiplerin de bu konudaki duyarlılığını gözler önüne serdi. Bu gelişmelerin ardından Önder’in sağlık durumu, tüm siyasi kanatların gündeminde yer alıyor.
Önder’in sağlık durumu ile ilgili gelişmeler, halk ve siyasetçiler tarafından dikkatle izleniyor. Ameliyat sürecinin her aşaması büyük bir merakla takip edilirken, yoğun bakımda kalacak sürenin ne kadar olacağı da belirsiz. Temenniler ise Önder’in en kısa sürede sağlığına kavuşarak eski görevine dönmesi yönünde.
Sonuç olarak, Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu, toplumun farklı kesimlerinde önemli bir ilgi kaynağı olurken, yapılacak resmi açıklamalarla birlikte gelişmeler daha net bir şekil alacak. Herkes, Önder’in sağlığına kavuşmasını bekliyor ve bu süreçte gösterilecek dayanışma oldukça önemli.