DOLAR 33,9862 -0.24%
EURO 38,0277 0.3%
ALTIN 2.833,211,09
BITCOIN 21634326,47%
İzmir
27°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

admin

admin

19 Eylül 2024 Perşembe

Sokak Köpeği Saldırısında Ucuz Kurtuluş

Sokak Köpeği Saldırısında Ucuz Kurtuluş
0

BEĞENDİM

‘NEYSE Kİ UCUZ KURTULDUK’

İzmir’de meydana gelen bir olayda, okul çıkışı evine doğru yola çıkan 9 yaşındaki Baran Levent, bir sokak köpeğinin saldırısına uğradı. Yaralanan Baran’ın annesi Özge Levent, 27 yaşında, olay günü olanları bir dizi olayla anlattı. Okuldan çıktıklarında ilk olarak kırtasiyeye girmeleri gerektiğini ifade eden Özge Levent, Baran’ın alışveriş sırasında içerideki oyuncaklarıyla oynamakta olduğunu belirtti. Annesinin dikkatini çekerken, Baran’ın köpek ile karşı karşıya geldiğinde yaşanan korkutucu anlar da ortaya çıkmış oldu: “Bir baktım, köpek Baran’a doğru sevgiyle yaklaşıyor. Ancak ne yazık ki, o an köpek birden saldırıya geçti,” dedi. Olay sonucunda Baran’ın başına dikiş atıldığını da ekleyen Özge Levent, “Neyse ki ucuz kurtulduk,” şeklinde bir değerlendirmede bulundu. Özge Levent, sokak hayvanlarına karşı olumsuz bir düşüncelerinin olmadığını, oğlu Baran’ın da hala bu hayvanları sevdiğini vurguladı.

İki çocuk annesi olan Özge Levent, olay sonrasında kendilerine yönelik sosyal medyada bazı kullanıcıların eleştirilerde bulunduğunu ifade etti. Özellikle olayın güvenlik kameralarına yansımasına rağmen, bazı duyarsız vatandaşların yorum yapmaktan çekinmediğini belirten Özge, bu duruma tepki gösterdi. “Güvenlik kameralarında yaşananlar açıkça ortada, ama yine de eleştirilmeyi anlamıyorum,” diye ekledi. Bu tür durumların, insanları sokak hayvanlarına daha kötü bir şekilde bakmaya yönlendirmemesi gerektiğini ifade etti.

Baran Levent ise olayı kendi açısından değerlendirdiğinde, o an yaşadığı korkunun fazla olmadığını belirtti. “O an korkmadım. Sokak hayvanlarını seviyorum,” dedi. Baran, köpeğin bir kişi olarak hissettiği duyguları olduğunu ve onları kötü düşünmediğini ifade ederek herkesin sokak hayvanlarına daha duyarlı yaklaşması gerektiğini düşündüğünü belirtti. Bu olay, sokak hayvanlarının insanlarla olan ilişkilerinin daha duyarlı bir biçimde ele alınması gerektiğine dair bir hatırlatma niteliğindeydi.

Tüm bu yaşananlar, hem sokak hayvanlarıyla olan ilişkide bir tartışma yaratırken hem de insanların bu konudaki tutumlarını gözden geçirmeleri için bir fırsat haline geldi. Özlem Levent’in de ifade ettiği gibi, sokak hayvanları insanlara zarar vermek için değil, sadece hayvan oldukları için varlar ve bu nedenle bunlara karşı olumsuz bir bakış açısı geliştirilmemelidir. Baran’ın olaydan sonra bile sokak hayvanlarını sevmesi, tüm çocukların sokak hayvanlarına duydukları sevginin bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. İzmir’deki bu olay, hem hayvanların toplum içindeki yerini sorgularken hem de sokak hayvanlarına yönelik duyarlılığın artırılması adına önemli bir mesaj taşıyor.

Kadir ÖZEN/ İZMİR

Devamını Oku

Hakkari’de kaza: 4 yaralı, inceleme başlatıldı

Hakkari’de kaza: 4 yaralı, inceleme başlatıldı
0

BEĞENDİM

Hakkari-Van kara yolu üzerinde, Erziki mevkiinde meydana gelen bir trafik kazası, bölgedeki sürücüleri endişelendirdi. Alınan bilgilere göre, kazaya karışan araç Volkswagen marka hafif ticari bir araçtı. Ancak, kazanın meydana geldiği esnada aracın plakası ve sürücüsünün kimliği henüz öğrenilemedi. Olayın olduğu bölgedeki koşullar, yağışlar nedeniyle oldukça kaygandı. Bu kaygan zemin, aracın kontrolünü kaybetmesine neden oldu ve sonuç olarak araç takla attı.

Kazada yaralananlar arasında 2 çocuk da bulunuyordu. Toplamda 4 kişi yaralandı ve hemen ardından olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ambulanslarla en yakın hastanelere kaldırıldı. Yaralıların durumlarına ilişkin yapılan sağlık kontrolleri ise devam ediyor.

Kazanın hemen ardından, yetkililer kazanın sebebini araştırmak amacıyla inceleme başlattı. Olayın tüm detaylarının ortaya çıkması için gereken adımlar atıldı. Hakkari bölgesindeki trafik güvenliği, özellikle yağışlı havalarda ve kaygan zeminlerde dikkate alınması gereken bir konu olarak tekrar gündeme geldi. Bu tür kazaların önlenmesi amacıyla sürücülerin dikkatli olmaları ve yol koşullarına uygun hızda seyahat etmeleri gerektiği bir kez daha hatırlatıldı.

Kazanın yaşandığı bölge, zaman zaman yoğun trafiğin yaşandığı bir güzergah. Bu nedenle, kaza sonrasında bölgedeki trafik akışında bir miktar aksamalar meydana geldi. Olay yerindeki güvenlik güçleri, kazanın etkilerini minimize etmek ve güvenliği sağlamak adına gerekli önlemleri aldı. Bu tür kazalar, özellikle kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte daha da artma riski taşımaktadır. Sürücülerin, hava koşullarının değişkenliğine karşı hazırlıklı olmaları ve dikkat etti olmaları büyük önem taşımaktadır.

Sonuç olarak, Hakkari-Van kara yolundaki bu kaza, sürücülerin yol koşullarına dikkat etmelerinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Yüksek hızda seyahat eden araçlar ve yağışlı havaların bitişiyle kayganlaşan zemin, daha fazla dikkati gerektiriyor. Olayın ardından yapılan incelemelerin ve yaralıların sağlık durumunun takip edilmesinin yanı sıra, bu tür olayların önüne geçebilmek için kapsamlı önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı. Sürücüler için alınacak dersler her zaman vardır ve güvenli bir sürüş deneyimi için bunların değerlendirilmesi hayati öneme sahiptir.

Devamını Oku

Roma Dönemine Ait Lahit ve İskeletler Bulundu!

Roma Dönemine Ait Lahit ve İskeletler Bulundu!
0

BEĞENDİM

Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve çeşitli kurumların destekleriyle gerçekleştirilen önemli bir arkeolojik çalışmanın altına imza atılıyor. Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Anıtı kazılarının başkanlığını Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Mimaroğlu üstleniyor. Ekip, bu kazılarda önemli buluntular elde etme aşamasında. Son yapılan çalışmalarda Roma dönemine ait, içerisinde 12 iskelet barındıran bir lahit keşfedildi. Doç. Dr. Ertan Yıldız tarafından gerçekleştirilen epigrafik incelemeler sonucunda bu lahitin, ‘Euphrates’ adındaki bir Romalı gladyatöre ait olduğu belirlendi. Lahitin dış yüzeyinde epik kitabeler, iç tarafında ise M.S. 5. yüzyıla tarihlenen üç adet haç kabartması bulunuyor. Bu tür lahitlerin benzerlerine İstanbul’da imparatorluk lahitlerinde, Marmara Adası’nda ve Suriye’de rastlanıldığı ifade ediliyor.

Doç. Dr. Sinan Mimaroğlu, kazı çalışmaları sırasında toprağın çok derin olmayan bir katmanında kapsamlı yapılarla karşılaştıklarını aktardı. Özellikle, 20 santim derinlikte su kanalı, künk sistemi, mozaikler, bir lahit ve üç adet lahit formunda mezarların ortaya çıkması, bölgenin tarihi açıdan ne denli önemli olduğuna işaret ediyor. Mimaroğlu, “Bu lahit bir Roma lahidi ve üstünde oldukça güzel bir epik kitabe bulunmakta. Hristiyanlık döneminde iç kısmında üç haç kabartması eklenerek tekrar kullanılmış” şeklinde bilgi verdi.

Kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkan kilisenin geçmişi de dikkat çekiyor. Doç. Dr. Mimaroğlu, kilisenin ilk başta basit bir mezar yapısı olarak inşa edildiğini, ardından zamanla ahşap çatılı bir bazilikaya dönüştüğünü ve 1. Jüstinyanus döneminde kubbeli bir hac planlı kiliseye çevrildiğini belirtti. M.S. 5. yüzyıl dönemi için farklı bir kilise planı kurgusu olduğunu söyleyen Mimaroğlu, yaptıkları çalışmaların bu kurguya yönelik önemli veriler sunabileceğinin altını çizdi. Kilise içindeki gömülerin, üst sınıf ya da ruhban sınıfına mensup kişilere ait olduğunun, normal insanların bu alanda özenli mezarlara yerleştirilmelerinin düşünülmeyeceğini vurguladı.

Ayrıca, kazılara dair ilk verilere dayanarak, lahitin iç kısmındaki haçların 5. yüzyılda oyulduğu, mezar kapağındaki haçların ise 7 ve 8. yüzyılda yerleştirilmiş olabileceği düşünülüyor. Doç. Dr. Mimaroğlu, Jüstinyanus sonrası döneme ait bir mozaik parçasının da bulunduğunu kanıtlayarak burada önemli arkeolojik buluntuların gün yüzüne çıkarıldığını belirtti.

Marmara Adası ve Suriye’de benzer haçlı lahit örnekleri bulunmasına rağmen, bu lahitin yapımında kullanılan malzemenin kalitesinin daha yüksek olduğu kaydedildi. Eğitim süreci dahilinde, bu tür örneklerin yayın çalışmaları için çeşitli paralel araştırmalar yapılmaya devam ediliyor.

Mimaroğlu, bölgenin tarihi derinliğini vurgulayarak, milattan önce ikinci bin yıla ait seramiklerin bulunduğu alanın, erken dönemlerden itibaren Efes’in ilk yerleşim alanı olabileceğine dair verilerin mevcut olduğunu belirtti. 2020 yılından itibaren kendisinin başkanlığında devam eden kazılar, 1921-1922 yıllarında Yunan arkeolog Soteriou tarafından başlatılan bu çalışmaları genişletmekte.

En son 2023 yılında yapılan jeoradar çalışmaları sonucunda, daha önce burada yapılan sondajların da bulunduğunun altını çizen Mimaroğlu, bu keşiflerin mevcut verilerle pekiştirildiğini açıkladı. Bu keşifler sonucunda mermer zemin döşemeleri ortaya çıkarıldı. Kısacası, bu kazı çalışmaları, tarihi ve kültürel miras açısından büyük bir potansiyele sahip olan bölgenin derinliklerini gün yüzüne çıkarmaya devam ediyor.

Devamını Oku

Buca’da Gaziler Günü’nde Birlik ve Dayanışma

Buca’da Gaziler Günü’nde Birlik ve Dayanışma
0

BEĞENDİM

Buca Belediye Başkanı Görkem Duman, 19 Eylül Gaziler Günü dolayısıyla Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Buca Şubesi’ni ziyaret etti. Bu anlamlı günde, gazilerle bir araya gelerek onların hikayelerini dinleme ve yaşadıkları fedakarlıkları anma imkanı bulan Duman, bu buluşmanın kendisi için büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu ifade etti. Gazilerle gerçekleştirdiği sohbetler esnasında, onların Türk milletinin tarihindeki önemli yerini vurguladı.

Gazilerimizin ülkemiz için üstlendiği kahramanlıkları ve fedakarlıkları detaylandıran Başkan Duman, sosyal medya hesabından da bu ziyaretiyle ilgili bir paylaşımda bulundu. Paylaşımında, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Buca Şubesi’ni ziyaret ettiklerini belirtirken, vatan savunmasındaki kahramanlıkları dolayısıyla değerli astsubaylara teşekkür etti. Duman, “Başımızın tacı olan gazilerimizle bir arada olmanın mutluluğunu paylaştık” diyerek bu buluşmanın önemine vurgu yaptı.

Ziyarette Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Buca Şube Başkanı Naci Şimşek de yer aldı. Duman, Şimşek ve diğer astsubaylara nazik ev sahiplikleri için ayrıca teşekkür etti. Gazilerin yaşadığı zorlukları ve onların gösterdiği cesareti hatırlamak için bu tür buluşmaların önemine dikkat çeken Duman, gazilere olan saygısını bir kez daha ifade etti. Böylelikle, bu ziyaretin sadece bir kutlama değil, aynı zamanda gazilerimizin değerinin bir kez daha hatırlanması açısından da büyük bir anlam taşıdığına inandığını belirtti.

Başkan Duman’ın gerçekleştirdiği bu etkinlik, toplumda gazilere olan saygı ve minnettarlığın artırılmasına katkıda bulunmayı hedefliyor. 19 Eylül Gaziler Günü, yalnızca geçmişteki mücadeleleri anmakla kalmayıp, aynı zamanda bugünün ve yarının bilinçli ve duyarlı bir toplum inşa etme amacı taşıdığını gösteriyor. Buca’daki bu tür etkinlikler, toplumsal dayanışma ruhunu güçlendirirken aynı zamanda genç kuşaklara da gazilerimizin önemini kavratmayı amaçlıyor.

Duman’ın bu ziyareti, Buca’daki gazilere yönelik farkındalığı artırmakla kalmayıp, aynı zamanda yerel yönetimlerin sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde gazilere destek olma yönünde attığı adımları da simgeliyor. Bu tür girişimler, gazilerin ve ailelerinin her zaman hatırlandığı ve desteklendiği bir toplum oluşturma hedefi taşırken, aynı zamanda geçmişe duyulan saygının da bir ifadesi olarak karşımıza çıkıyor.

Sonuç olarak, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman’ın 19 Eylül Gaziler Günü vesilesiyle gerçekleştirdiği bu ziyaret, sadece bir günü kutlamakla kalmayıp, gazilere ilişkin toplumsal duyarlılığı pekiştiren önemli bir adım olmuştur. Yerel yönetimlerin bu tür etkinliklerle gazilere olan minnettarlıklarını ifade etmeleri, toplumsal hafızanın güçlü olmasına ve gazilere olan saygının gelecek nesillere aktarımına yardımcı olacaktır. Bu tür etkinliklerin devam etmesi, toplumun gazilere olan bağlılığını ve saygısını pekiştirecektir.

Devamını Oku

Şimşek: Enflasyonu Tek Haneye Düşüreceğiz

Şimşek: Enflasyonu Tek Haneye Düşüreceğiz
0

BEĞENDİM

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Global Liderler Zirvesi’ne video konferans aracılığıyla katılarak, iş insanlarına Türkiye’nin Orta Vadeli Programı (OVP) ve ekonomi üzerine önemli bilgiler sundu. Bakan Şimşek, OVP’nin temel hedeflerinin sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha dengeli bir gelir dağılımı olduğunu belirtti ve bu hedeflere ulaşmanın ana unsurlarını şu şekilde sıraladı: fiyat istikrarının sağlanması, mali disiplini yeniden tesis etmek, sürdürülebilir cari açık politikaları ve yapısal dönüşüm. Bu unsurların, Türkiye’nin rekabet gücünü artırarak genel refah seviyesini yükselteceğini ifade etti.

Bakan Şimşek, programın en öncelikli hedefinin enflasyonu tek haneye düşürmek olduğunu vurgulayarak, geçen yıl geçiş süreci yaşanması nedeniyle enflasyonun Mayıs ayında zirveye ulaştığını dile getirdi. Bu yıl sonu itibarıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) hedef bandının üst sınırı olan yüzde 41,5 ile yılı kapatmayı umduklarını kaydetti. Gelecek yıl OVP hedefleri doğrultusunda enflasyonu yüzde 17,5’a çekmeyi amaçladıklarını ve 2026 yılı itibarıyla enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmeyi hedeflediklerini belirtti. Bakan, yaz döneminde başlayan dezenflasyon sürecinin sürdüğünü ve enflasyon hedeflerine ulaşacaklarına inandıklarını ifade etti.

Son olarak, bütçe açığına değinen Bakan Şimşek, bu yıl ve geçen yıl özellikle deprem ve EYT gibi nedenlerle bütçe açığının yüksek seyrettiğini belirtti. Süreç içinde bütçe açığını kalıcı bir şekilde milli gelirin yüzde 3’ünün altına çekmeyi hedeflediklerini söyledi. Ayrıca, cari açığı düşürme hedefleri doğrultusunda bu yıl cari açığın yüzde 1,7 olmasını öngördüklerini, hemen ardından da gelecek yıl için bu oranı yüzde 2 civarında beklediklerini aktardı. Bakan, Türkiye’nin cari açığının yüzde 2 ile 2,5’in altında olması durumunda dış borç oranının azalacağını ve rezerv birikiminin artacağını ifade etti.

Büyümenin geçici bir yavaşlama sürecine gireceğine dikkat çeken Bakan Şimşek, Türkiye olarak daha dengeli ve sürdürülebilir bir büyümeye geçiş yapacaklarını belirtti. Geçen yıl büyümenin yüzde 5 civarında olduğunu, bunun büyük kısmının iç talep kaynaklı olduğunu ve net ihracatın olumsuz yönde katkı sunduğunu düşündü. Bu yıl için büyüme tahminlerinin yüzde 3,5 olduğunu, büyümede dış talebin de katkı sağlayacağına dikkat çekerek, gelecek yıl büyüme hedeflerini ise yüzde 4 olarak belirttiklerini ifade etti. Bakan, dezanflesyon sürecinin temel amacının öngörülebilirliği ve refahı artırmak olduğunu belirtti.

Merkez Bankası rezervleri hakkında bilgi veren Bakan Şimşek, brüt rezervlerin son bir yıl içinde 48 milyar dolar arttığını ve toplamda 147 milyar dolar civarında olduğunu belirtti. Net rezervlerin de önemli ölçüde arttığını belirterek, swap dayalı olmayan net rezervin 78 milyar dolara yükseldiğini ifade etti. Bu durumun programın güvenilirliğini desteklediğini dile getirdi.

Bakan Şimşek, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarındaki azalmayı da vurguladı. Önceden 144 milyar dolara yaklaşan KKM’nin 96 milyar dolara düştüğünü ifade etti. Hedeflerinin piyasayı bozmadan KKM’den çıkışı sağlamak olduğunu belirterek, TL mevduatın toplam mevduat içindeki payının arttığını söyledi.

2024 yılı için kredi derecelendirme kuruluşlarından not artırımı alacak tek ülkenin Türkiye olacağını belirten Bakan, geçmişte kazanılan yatırım yapılabilir seviye için hızlı bir geçiş yapmak istediklerini ifade etti. Ayrıca, yapısal reformların hızlanacağını ve öncelikli hedeflerinin beşeri sermayenin artırılması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, kamu maliyesi reformları ve dijital dönüşüm olacağını belirtti. Bakan Şimşek’in hedefleri doğrultusunda, Türkiye’nin büyüme performansının artacağına inandığı açıkça görülmektedir.

Devamını Oku