İzmir’in Bayraklı ilçesinde, komşularının şikayeti üzerine bir evde tutulan toplam 20 köpek, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) ekiplerine teslim edildi. Olay, Bayraklı’nın Fuat Edip Baksı Mahallesi’nde meydana geldi. Çevredeki insanlar, evden gelen kötü koku ve sürekli havlama sesleri nedeniyle durumu HAYTAP ve İlçe Tarım Müdürlüğü ekiplerine bildirdi. Hemen harekete geçen ekipler, evdeki durumu incelemek üzere adrese gitti.
Gerçekleştirilen incelemede, farklı cinslerden oluşan toplamda 20 köpek bulundu. Ekipler, hayvanları güvenli bir şekilde teslim alarak kurtarılmalarını sağladı. Ayrıca, Bayraklı Tarım İlçe Müdürlüğü ekipleri tarafından evde yaşayan İlknur Ç. isimli kişiye idari para cezası uygulandı. Bu durum, hayvanların bakımı ve korunması adına atılan önemli bir adım olarak değerlendirildi.
HAYTAP Başkan Yardımcısı Avukat Senem Demirel Acar, bu evde yapılan baskınların üçüncü kez gerçekleştiğini belirterek, “Son operasyonda toplamda 20 köpek çıkardık ve şahsa idari bir ceza uygulandı. İlk baskında evde kafeslerde tutsak olan, yavrulu anneler gibi çok sayıda köpek tespit ettik. O baskında yaklaşık 37 köpek kurtardık. İkinci baskında ise bu sayı 47’ye ulaştı. Bu yıl ise tekrar 20 köpek kurtardık” bilgisini paylaştı.
Acar, ayrıca ev sahibi hakkında daha önce köpek bakma yasağı kararı alındığını hatırlatarak, bu durumun tekrarladığına dikkat çekti. İki yıl önce kişiye yine ceza kesildiğini ifade eden Acar, “Ancak bu kişi, verilen yasaklara rağmen köpek toplamaya devam ediyor. Çok yıllar boyunca merdiven altı üretim yapıp köpek satışı gerçekleştirmiş. İzmir’de birçok kişi tarafından tanınan birisi. Bakımını üstlenemediği köpekleri de ona teslim edilmiş. Bu durumda yönelik gerekli tedavi süreçlerinin ardından, kurtarılan köpeklerin sıcak ve güvenli yuvalarına kavuşturulması sağlanacak” şeklinde konuştu.
Bu olay, hayvanların korunması ve bakımı konusunda toplumsal duyarlılığın artırılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Hayvan hakları savunucuları, durumu yetkililere daha fazla ileterek benzer vaka ve ihlallerin önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı. Gelecekte, bu tür kötü muamelelere karşı alınacak önlemlerin ve yasaların güçlendirilmesinin önemine işaret eden Acar, hayvanların haklarını korumanın herkesin sorumluluğu olduğuna dikkat çekti.
Sonuç olarak, İzmir’deki bu olay, hem hayvan bakımının ne denli önemli olduğunun altını çizdi hem de bu konuda toplumsal bir farkındalık yaratma gerekliliğini ortaya koydu. HAYTAP gibi derneklerin çalışmaları, hayvanların ihtiyaçlarının karşılanması ve haklarının savunulması açısından kritik bir rol oynamaktadır. Bu tür operasyonların devam etmesi ve hayvanların korunması adına yapılacak çalışmalar, toplumun her kesimini oldukça yakından ilgilendiren bir konu olmalıdır.
