İzmir’in Menemen ilçesinde meydana gelen üzücü bir olay, düğün salonundaki dekoratif beton kemerin yıkılması sonucu yaşandı. Bu talihsiz olayda, doktor Mehmet Fatih Baltacı’nın hayatını kaybetmesi ve eşi Güler Baltacı’nın yaralanması üzerine, soruşturma başlatıldı. Olayın ardından, N.C. isimli işletme yetkilisi ile birlikte, onun eşi ve oğlu da gözaltına alındı.
Olay, 26 Ekim 2023 tarihinde Yahşelli Mahallesi’nde bulunan bir anaokulunun kahvaltı organizasyonunun ardından gerçekleşti. Anaokulu etkinliğinden sonra, düğün salonunun dekoratif beton kemeri belirli bir şekilde yıkıldı. Bu yıkılma esnasında, Mehmet Fatih Baltacı ve eşi Güler Baltacı enkaz altında kaldı. Durumun ciddiyetinin farkına varan olay yerindeki kişiler, hemen 112 Acil Servis’i arayarak yardım çağırdı.
Yalnızca Mehmet Fatih Baltacı’nın enkazdan kurtarılamadığı, eşi Güler Baltacı’nın ise ağır yaralı bir şekilde İzmir Şehir Hastanesi’ne sevk edildiği öğrenildi. Güler Baltacı’nın hayati tehlikesinin devam ettiği ve hastanede tedavisinin sürdüğü belirtildi. Olayın hemen ardından, ilgili yetkililer durumu incelemek için olay yerine intikal ederek, soruşturma başlattı.
Jandarma ekipleri, yaptığı araştırmalar sonucu işletme sahibi N.C.’yi gözaltına aldırdı. Soruşturmanın daha derinlemesine yapılabilmesi için, N.C. ile birlikte onun eşi ve oğlu da gözaltına alındı. Şüpheliler, gerekli jandarma işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi ve olayın tüm boyutları hakkında bilgi verilmesi için çalışmalar devam ediyor.
İlk anlarda yaşanan panik ve endişe, acil servis ekiplerinin hızlı müdahalesiyle bir nebze olsun hafifledi. Ancak, yaşanan bu olay, İzmir’de düzenlenen sosyal etkinliklerin güvenliğinin ne kadar büyük bir önem taşıdığını bir kere daha gözler önüne serdi. Mezkur kaza, birçok kişinin şahit olduğu bir an olarak, hem acı hem de trajik bir hale dönüştü.
Doktor Mehmet Fatih Baltacı’nın iş yerinde tanınan bir isim olduğu ve İzmir Şehir Hastanesi Çocuk Acil Tıp Kliniği’nde görev yaptığı biliniyordu. Onun ani ve beklenmedik kaybı, sadece ailesini değil, pek çok hastasını ve meslektaşını da derinden etkiledi. Olayın ardından genel kamuoyunda, güvenliğin sağlanması adına tedbirlerin alınmasına yönelik güçlü bir talep yükselmeye başladı.
Şimdi herkes, bu acı olayın arka planını ve sorumluluktan kaçanların adalet önünde hesap vermesini bekliyor. İzmir’de yaşanan bu kaza, yapısal güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiği konusunda bir uyarı niteliğinde. Hem mağdurların hem de onların ailelerinin yaşadıkları bu zor süreçte, yerel yönetimlerin ve ilgili mercilerin daha dikkatli olması gerektiği gerçeği bir kez daha kendini gösteriyor.