Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Beşiktaş’ta düzenlenen “Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu” toplantısına katıldı. Yapmış olduğu konuşmada, katılan parlamenterlerin her birine teşekkür eden Erdoğan, Filistin davasının sadece bir halkı savunmak değil, aynı zamanda barış ve adalet mücadelesi olduğunu vurguladı. “Filistin davası, yaklaşık bir asırdır her türlü zulme maruz kalmış bir halkın haysiyet davasıdır” diyerek, bu meselenin sadece siyasetin ötesinde bir vicdan meselesi olduğunu belirtti. Filistin’i savunmanın, insanlığın ve insani değerlerin savunulması anlamına geldiğini ifade etti.
Erdoğan, “Yıllardır özgürlükten, haktan, hukuktan bahsedenler, İsrail’in katliam politikası karşısında üç maymunu oynuyor” diyerek, uluslararası toplumun tutumunu eleştirdi. Gazzeli ve Filistinli halkın 7 Ekim 2023’ten bu yana karşılaştığı zorbalıklara değindi. “İsrail hükümeti, kadın, çocuk ve yaşlı demeden Filistinlileri katletmektedir” diye ekleyerek, bu dönemde 60 bine yakın Filistinlinin hayatını kaybettiğini, bunun büyük çoğunluğunun kadın ve çocuklar olduğunu belirtti. Ayrıca, Gazze’de sağlık, gıda ve su yetersizliği nedeniyle yaşanan trajediye dikkat çekti. Gazze’nin altyapısının büyük ölçüde yok edildiği ve uluslararası medya organlarının durumları görmezden geldiği ifade edildi.
Konuşmasında, uluslararası hukukun çiğnendiğine ve tüm dünyada gözlerin önünde zulmün gerçekleştiğine dikkati çeken Erdoğan, “Uluslararası sistemin Gazze’deki durumu karşısında kaybedilen bir sınav olduğunu” savundu. İslam dünyasının da bu sürede gereken desteği veremediğini itiraf eden Erdoğan, “Zulmü engellemeye yönelik tüm diplomatik çabalar sonuçsuz kaldı” diye konuştu. Bununla birlikte, Filistinlilere terörist yaftası yapıştırarak, işgal altındaki direnişi normalleştirmeye çalışanların olduğuna vurgu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin direnişini destekleyerek, “Biz hakkı haykırmaktan, gerçekleri söylemekten geri durmayacağız” diyerek, bu mücadelenin bir özgürlük mücadelesi olduğunu ifade etti. Filistin halkının, işgal kuvvetlerine karşı verdiği mücadelenin, Türkiye’nin bir asır önceki bağımsızlık mücadelesiyle kıyaslanabilir nitelikte olduğunu söyledi. Erdoğan, Türkiye’nin bu meselede kararlı duruşunu ve devam eden desteklerini vurgulayarak, Batı’nın sağladığı sübvansiyonların, İsrail’e karşı etkisiz kaldığını belirtti ve uluslararası hukukun ne kadar önemli olduğunu açıkladı.
Erdoğan, özellikle Gazze’deki insani yardım konusuna değinerek, Türkiye’nin 101 bin ton insani yardım malzemesi gönderdiğini ve bu yardımların engellendiğini aktardı. İsrail’in, sivillere yönelik işlediği suçlar ve gerçekleştirdiği katliamları monitor etmemek adına çeşitli sabotajlarda bulunduğunu söyledi. Arkasında durdukları her kurbanla birlikte, unuttukları her suçun daha da büyüdüğünün altını çizdi.
Konuşmasının bir bölümünde, Mescid-i Aksa’nın kendileri için bir kırmızı çizgi olduğunu belirten Erdoğan, bu kutsal mekân üzerinde yapılan baskınlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, bu tür eylemlerin derhal son bulması gerektiğini vurguladı. Avrupa ve ABD’deki medya kuruluşlarını, olan biteni göz ardı etmekle suçladı ve İsrail’in bölgedeki agresyonunu kınadı.
Erdoğan, iki devletli bir çözümün alternatifi olmadığını belirterek, “1967 sınırları temelinde bağımsız bir Filistin devleti kurulmasından yanayız. Bu amaçla mücadele edeceğiz.” dedi. Gazze’nin ve Filistin’in Filistin