Demokratik Emek Partisi (DEM) İzmir Milletvekili İbrahim Akın, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında, enerji ve maden alanlarına yönelik düzenlemeler içeren “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni sert bir dille eleştirdi. Akın, bu teklifle birlikte şirketlerin taleplerinin ön plana çıkarıldığına dikkat çekerek, çevreye verilecek zararın altını çizdi.
Basın toplantısında, kanun teklifinin doğanın korunması açısından ciddi tehditler oluşturduğunu belirten Akın, “Bu kanun teklifi tamamen şirketlerin taleplerine göre hazırlanmıştır. Süper hızla ruhsat verilip bir an önce madenleri işletmek için şirketlerin isteklerini yerine getirmek üzere kurulmuş bir yasa teklifi.” ifadelerini kullandı. Bu durumun, hem çevre hem de insan sağlığı açısından ciddi sonuçlara yol açabileceğine vurgu yaptı.
Ayrıca, Akın, Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Karakaya köyünde açılmak istenen bir taş ocağı projesine de değindi. Bu maden ocağının, köyün doğal yapısına ve tarihi dokusuna zarar vereceğini savunan Akın, projenin derhal durdurulması gerektiğini ifade etti. Akın, “Karakaya köyü, doğal güzellikleri ve tarihi önemi ile bilinen bir yer. Bu tür projeler köy halkının yaşamını tehdit ederken, aynı zamanda doğaya büyük zararlar verecek.” şeklinde konuştu.
Toplantıda, sadece İbrahim Akın değil, aynı zamanda DEM Parti Tunceli Milletvekili Ayten Kordu da yer aldı. Kordu, bu tür düzenlemelerin yalnızca şirketlerin kâr amacı güden politikaları doğrultusunda yapıldığını ve bunun halkın ve çevrenin çıkarlarıyla çeliştiğini dile getirdi. Ayrıca, Karakaya köyünden gelen vatandaşlar, maden ocağının açılması halinde yaşayacakları sorunları ve endişelerini dile getirdiler.
Milletvekilleri ve köy halkı, bu tür yasaların bir an önce gözden geçirilmesi gerektiği konusunda birleşti. Ayrıca, çevre dostu enerji ve madencilik uygulamalarının teşvik edilmesi ve halkın bu süreçlerde daha aktif bir rol alması gerektiği vurgulandı. Toplantıda doğanın korunması için yapılması gerekenler üzerinde durulurken, enerji ve maden alanlarındaki yasaların halkın yararına olacak şekilde düzenlenmesinin önemine dikkat çekildi.
İbrahim Akın, maden işletmeciliğinin sadece doğal kaynakların tüketimi değil, aynı zamanda yerel halkın günlük yaşamı üzerindeki etkilerini de göz önünde bulundurması gerektiğini vurgulayarak, “Doğa, bizim geleceğimizdir. Bu nedenle, doğayı koruma yükümlülüğümüzü yerine getirmeliyiz.” dedi. Karakaya köyündeki taş ocağı önerisinin iptal edilmesi için gerekli adımların atılmasını isteyen Akın, kamuoyunun ve çevre aktivistlerinin bu konuda daha fazla ses çıkarması gerektiğinin altını çizdi.
