İletişim Başkanı Fahrettin Altun, sosyal medya platformunda, İhlas Haber Ajansı (İHA) çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen bir saldırıyı sert bir dille kınadı. Saldırının kurbanları, İHA muhabiri Ali Hasan Çiftçi ve kameraman Abdurrahman Derici ile ilgili olarak Altun, onlara geçmiş olsun dileklerini ileterek sözlerine başladı. Altun, “Ana muhalefet partisinin miting hazırlıkları sırasında meydana gelen bir kazayı haberleştirmek için görev yaptıkları sırada birtakım saldırganlar tarafından darp edilen ve yaralanan İhlas Haber Ajansı emekçileri muhabir Ali Hasan Çiftçi ve kameraman Abdurrahman Derici’ye geçmiş olsun temennilerimi iletiyorum” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, haberin cesurlarına ve bağımsız gazetecilere olan destek ve saygıyı pekiştirerek dikkat çekici bir anlam taşımaktadır.
![]()
Fahrettin Altun, yaşanan bu saldırıyı şiddetle kınarken, ana muhalefet partisinin, son dönemlerde artan şiddet olayları ve kendi içindeki bu tür taşkınlıklara karşı bir çözüm bulma sorumluluğu olduğuna dair düşüncelerini paylaştı. Altun, “Saldırganları şiddetle kınıyor, son aylarda sık sık şiddet hadiseleriyle gündeme gelen ana muhalefet partisinin bu tür taşkınlıklara kendi içinde bir çözüm bulabilmesini umuyorum” şeklinde bir açıklama yaptı. Bu ifadelerle birlikte gazetecilerin mesleklerine olan saygı ve güvenin, toplumda nasıl bir yer edindiğinin vurgusunu yapmamız gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca Altun, gazetecilerin şiddete maruz kalmadan görevlerini yerine getirebilmelerinin büyük bir öneme sahip olduğunun altını çizdi ve İletişim Başkanlığı’nın bu konuda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getireceğini belirtti. Altun, “Gazetecilerimizin şiddetin hiçbir türüyle muhatap olmadan görevlerini yapabilmesi için İletişim Başkanlığı olarak gerekli imkan ve şartları hazırlama görevimizi kararlılıkla sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu. Bu açıklama, devlet kurumlarının basın özgürlüğü ve ifade hürriyeti konusundaki tutumlarını belirgin bir şekilde ortaya koymakta ve mücadelenin önemini vurgulamaktadır.
Sonuç olarak, her gün haber peşinde koşan gazetecilerin maruz kaldığı şiddet olayları, demokratik bir toplumda kabul edilemez bir durumdur. Altun’un bu konudaki açıklamaları, sadece İHA çalışanlarına yönelik yapılan saldırının kınanması değil, aynı zamanda tüm gazetecilerin haklarının korunması gerekliliğine bir işaret olarak değerlendirilebilir. Gazetecilerin, haberlerin doğru ve güvenilir bir şekilde halka ulaşabilmesi için çalışma ortamlarının güvenli hale getirilmesi, toplumsal bir sorumluluk olarak ön plana çıkmaktadır. İletişim Başkanlığı’nın bu yönde göstereceği çabalar, tarafsız ve bağımsız bir basının varlığını sürdürebilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.
