Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu hakkında diploma ile ilgili hazırlanan iddianame tamamlandı. İddianamede, İmamoğlu hakkında toplamda 8 yıl 9 ay hapis cezası talep edildiği bildirildi. Ayrıca, siyasi yasak da talep edildi. Savcılığın iddianamesinde yer alan ifadelere göre, “Ekrem İmamoğlu diplomayı hileli şekilde aldı” ve “sahtecilik suçuna iştirak etti” denildi.
NE OLMUŞTU?
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden aldığı 35 yıllık diploması ile ilgili olarak ‘usulsüzlük’ iddiasıyla soruşturma başlatılmıştı. İmamoğlu, Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yatay geçiş yapmıştı. Ancak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu geçişin usulsüz olduğunu ve dolayısıyla diplomanın geçersiz olduğunu savundu. Bu süreç, İmamoğlu’nun hukuk mücadelesinin başlangıcını oluşturdu.
18 Mart 2023 tarihinde, İstanbul Üniversitesi yönetimi İmamoğlu ile birlikte toplamda 28 kişinin diplomasını ‘yokluk’ ve ‘açık hata’ gerekçeleriyle iptal ettiklerini duyurdu. Bu karar, İmamoğlu ve destekçileri arasında büyük bir tartışmaya yol açtı. İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, 6 Mayıs 2023 tarihinde yapmış olduğu bir açıklama ile iptal edilen diploma için karşı dava açtıklarını bildirdi. Bu dava süreci, İmamoğlu’nun hukuk sisteminde karşılaşacağı zorlukların bir diğer örneği olarak kayıtlara geçti.
Ayrıca, aynı gün İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu’nun diploma bilgisini resmi veri tabanından silmişti. Ancak, bu bağlamda yapılan karara ilişkin tebligatın 55 gün sonrasında iletildiği bilgisi de dikkat çekti. Bu durum, sürecin ne denli karmaşık ve uzun vadeli bir hukuki mücadele içerdiğini gözler önüne seriyor.
İmamoğlu’nun durumu, Türkiye’deki siyasi atmosferi ve özellikle muhalefet üzerindeki baskıları da gözler önüne seriyor. İddianame ile birlikte, bu konunun sadece bir eğitim meselesi olmadığı, politik bir hamle olarak da değerlendirilebileceği yorumları yapıldı. Türkiye’deki siyasi arenada, muhalefet liderleri ve adayları sık sık benzer durumlarla karşı karşıya kalırken, İmamoğlu’nun durumu, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı.
Sonuç olarak, Ekrem İmamoğlu’nun diploma iddiaları ve bunun getirdiği hukuki süreç, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Siyasi yasak talebi ve ceza isteminin yanında, kamuoyunun bu konuyu nasıl değerlendireceği de ilerleyen süreçlerde belirleyici olacaktır. İmamoğlu’nun avukatlarının başlattığı hukuki mücadele ve bu mücadeledeki gelişmeler, izlenmeye devam edilecek önemli bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.
