İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) liderlerinden Ekrem İmamoğlu, 3 aydan uzun süredir Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor. İmamoğlu, cumhuriyet savcılarına hakaret ettiği iddiasıyla 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası talebiyle yargılanacak. Ekrem İmamoğlu’nun duruşması, 22 Ekim 2023 tarihinde İstanbul 27. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılacak. Bu sürecin başlangıcı, Türkiye’nin hukuk ve siyaset alanında önemli bir dönemeç olacağı kaygılarıyla yakından takip ediliyor.
Ekrem İmamoğlu’nun hakim karşısına çıkacağı tarihin kesinleşmesiyle birlikte, yargılama sürecinin nasıl ilerleyeceği merak konusu oldu. Duruşma, 22 Ekim 2023 tarihinde saat 11:00’de başlayacak ve Silivri’deki Marmara Cezaevi yerleşkesindeki belirli bir salonda gerçekleştirilecek. Bu mahkeme, pek çok kişi tarafından İmamoğlu’nun siyasi geleceği açısından belirleyici bir rol oynayacak.
İmamoğlu hakkındaki iddianamenin detayları, kamuoyunda geniş yankı buldu. Hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’nun devam eden ‘terör’ soruşturması kapsamında Sulh Ceza Mahkemesi’nde verdiği ifadesinde yargı görevlilerine hakaret içeren sözler sarf ettiği iddia ediliyor. İddianameye göre, İmamoğlu, kendisini tutuklamaya sevk eden Cumhuriyet Savcılarına yönelik, ifade özgürlüğünü aşan ve onurlarını zedeleyici nitelikte beyanlarda bulunduğu öne sürülüyor.
İmamoğlu’nun savunma düzeyinde yapılan açıklamalarda ise, kendisinin ailelere ve özel hayata yönelik bir hakarette bulunmadığını; yalnızca kamu görevlilerine, görevlerini kötüye kullanarak siyasete müdahale edenler hakkında eleştiride bulunduğunu aktardığı belirtildi. İmamoğlu, sözlerinin, mevcut düzenin sonunda gelinen noktayı ortaya koymak üzere olduğunu ifade etti. Bu bakımdan, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediği iddianamede yer alan bilgiler arasında yer aldı.
Hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’nun zincirleme bir şekilde ‘kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret’ suçlamasıyla 9 aydan 4 yıl 1 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Ayrıca, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi gereğince belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma yönünde de bir talep yer alıyor. Bu durum, İmamoğlu’nun siyasi kariyerini etkileyecek önemli bir gelişim niteliği taşıyor.
Bu dava, sadece Ekrem İmamoğlu için değil, aynı zamanda Türkiye’nin hukuk sistemi ve demokrasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilmekte. Kamuoyunda büyük bir merakla izlenen bu davanın sonucunun Türkiye’deki siyasi iklimi nasıl etkileyeceği ise tartışma konusu olmaya devam ediyor.