İzmir Büyükşehir Belediyesi işçileri, istihdamlarını kaybettikten sonra haklarını aramak üzere yoğun bir direniş süreci başlattı. İzmir Büyükşehir Belediyesinin sahip olduğu İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ gibi şirketlerde çalışan ve işten çıkarılan Belediye-İş sendikası üyesi işçiler, 9 Temmuz’dan bu yana eylemlerine devam ediyorlar. İşçiler, İzmir’in Egemenlik Binası önünde toplanarak, Kültürpark’a kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Eylem sırasında polis, güvenlik önlemleri aldı.
Yürüyüş sonunda İzmir Büyükşehir Meclis Toplantısı’nın yapılacağı binanın önüne gelen işçiler, burada bir oturma eylemi başlattı. Belediye-İş Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Atalay, gazetecilere yaptığı açıklamalarda, toplantıya katılacak olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı burada bekleyeceklerini ve işçilerin işten çıkarılma sebeplerini soracaklarını ifade etti.
Savaş Atalay, 360 işçinin hiçbir gerekçe gösterilmeden işten çıkarıldığını vurgulayarak, “Arkadaşlarımızın niçin işten çıkarıldığını soruyoruz. Bunun bir nedeni yok. Bize, ‘Ya toplu sözleşmeden geri adım atacaksınız ya da ben işçi kıyımı yapacağım,’ deniliyor. Biz bunun karşısındayız ve sonuna kadar mücadele edeceğiz. Arkadaşlarımızın yanındayız. Hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız. Sendika, haksızlıkların karşısında durur,” dedi. Ayrıca, CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel’in, işçileri direnmeye ve haksızlıklarla yüzleşmeye davet ettiğini belirtti.
Oturma eyleminde bir süre kalan işçiler, meclis toplantısının yapıldığı Fuar 4 No’lu Hol’e girmek istediler. Ancak zabıta ve özel güvenlik görevlileri kapıları kapattı, bu esnada bir arbede yaşandı ancak işçilerin binaya girişi engellendi. Durumun daha da gerginleşmesi üzerine polis ekipleri, binanın önünde toplanan işçilere müdahale etti. Çıkan arbede sırasında baygınlık geçiren bir işçi, ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Direnişlerini sürdüren işçiler, Kültürpark’ta bekleyişlerine devam ediyor. İşten çıkarılma nedenleri hakkında bilgi almak için yetkililerle görüşmeyi hedefleyen işçiler, haklarını almak için bir araya geldiklerini ve sürecin devam edeceğini vurguluyorlar. Eylemler, işçilerin birlik ve dayanışmasını göstermekle kalmayıp, aynı zamanda toplu sözleşme hakkının ve iş güvencesinin önemine dikkat çekiyor. İşçilerin talepleri sadece kendi haklarını korumak değil, aynı zamanda daha geniş işçi hakları mücadelesinin de bir parçası olarak değerlendiriliyor.
