İzenerji ve İzelman şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin personelin toplu iş sözleşmesi sürecinde yaşanan tıkanma, İzmir’de halkın günlük yaşamını olumsuz etkileyen bir duruma yol açtı. ‘Hak arayışı’ adı altında gerçekleşen eylemler, kentlilere özellikle ulaşım konusunda oldukça zor anlar yaşatıyor. Bu durum, Türkiye’nin gündeminde önemli bir yer edinmeye devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde kadrolaşarak camiaya yakın isimleri iş gücüne dâhil eden DİSK sendikasının eylemleri, zaman zaman şiddet boyutuna varan provokasyonlarla gündeme geliyor.
DİSK, kendisini ‘solcu’ bir sendika olarak tanımlasa da yaşananlar, sendikanın geçmişteki eylemlerine ve temsil ettiği işçi hareketlerinin karakterine dair bazı soru işaretlerini gündeme getiriyor. Yol kesme, yoldan geçmek isteyen vatandaşların araçlarına zarar verme ve eyleme katılımı zorunluluğu gibi davranışlar, İzmir’in imajına yönelik büyük bir zarar oluşturuyor. Bu durum, DİSK’in gerçekte ne kadar ‘hak aradığı’ konusunda da düşündürücü bir tablo sergiliyor.
Rekabetçi bir ortamda çalışan işçilerin maaşları da sorgulama konusu oldu. DİSK’in belirttiğine göre, en düşük maaş 44 bin 455,19 TL iken, en yüksek maaş 81 bin 287,33 TL olarak açıklandı. Ancak bu rakamların doğruluğu ve gerçek yansımaları üzerine ciddi tartışmalar mevcut. Özellikle, sendikanın yanı ödemeleri hiç dikkate almadan bu rakamları açıklaması, eleştirileri de beraberinde getirdi. DİSK’in açıkladığı yaklaşık 50 kalemlik yan ödeme miktarı, sendikanın gerçekçi veriler vermediği iddialarını güçlendiriyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi yöneticisi Cemil Tugay’ın 2019 yılındaki maaş verilerine göre, İzenerji çalışanlarının ortalama maaşı 4.295 TL iken, 2025 yılında bu rakamın 55.105 TL derecesine yükseldiği ifade ediliyor. Bu veriler, döviz bazında çalışanların alım gücünün neredeyse iki katına çıktığı bilgisini veriyor. 2019 yılında 761 dolar olarak belirlenen maaş, 2025 yılında 1.406 dolar seviyesine ulaşıyor. Ancak, aynı dönemde asgari ücretin döviz karşılığı sadece %57 oranında artış gösterdi.
Bu noktada, ilginç bir soru da oluşuyor: DİSK, gerçekten işçilerin durumunu merhamet çerçevesinde mi ele alıyor yoksa başka hesaplar mı yapıyor? İzmir’de yaşanan ve halkı zor durumda bırakan eylemler neticesinde, DİSK’in tutumu sorgulanıyor. Öte yandan, sendikanın asıl hedefinin ne olduğu, halkın kafasında pek çok soru işaretleri oluşturuyor. İzmir halkı olarak, saygı ve hürmet bekleyen bireylerin eylemlerinin sonuçları, ilerleyen zamanlarda son derece önem arz edecek.
Son olarak, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’na da bir mesaj veriliyor. Kentin geçmişi, kurtuluşu ve kuruluşu üzerinde yüksek bir değer taşımaktadır. İzmir halkı, bu kente sahip çıkarak, her ne olursa olsun boyun eğmeyeceğini göstermektedir. Bu durum, kentlilik bilinci ve dayanışma içerisinde verilecek en güzel cevap olacaktır. İzmir, tarih boyunca özgür bir kent olma özelliğini korumuş, asla kimseye boyun eğmemiştir. Dolayısıyla, DİSK ve diğer sendikaların düzgün bir muamele görmesi ve samimi bir şekilde işçilerin hakları için mücadele etmesi, İzmir halkı adına bir zorunluluk haline geliyor.