İzmir’de, eylül ayı sonlarından itibaren etkili olan yağışlara ve planlı su kesintilerine rağmen barajlardaki su seviyesi düşmeye devam ediyor. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, bu konuda önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Yaşar, “Yağmurlar yalnızca barajdaki su seviyesindeki düşüşü yavaşlattı. Barajların dolması için toprakların yağmura doyması gerekiyor” dedi.
![]()
İzmir genelinde, eylül ayı sonundan beri sürdürülen yağışlara ve 13 ilçede uygulanan planlı su kesintilerine rağmen, barajların su seviyeleri her geçen gün azalmaya devam ediyor. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) tarafından sağlanan verilere göre, kentin içme su ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranı yüzde 3,06’ya gerilemiş durumda. Diğer barajlardaki durum da pek iç açıcı değil: Ürkmez Barajı’nın doluluk oranı yüzde 3,33; Balçova Barajı’nda yüzde 3,15; Güzelhisar Barajı’nda ise yüzde 48,4 olarak kaydedildi. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nın doluluk oranı sadece yüzde 0,13 iken, Gördes Barajı’nda su kalmadığı belirtiliyor. Prof. Dr. Doğan Yaşar, Tahtalı Barajı’nın gelecek hafta 2008 yılındaki rekor seviyeye, yani yüzde 2’ye gerileyebileceğini ifade etti ve “Ekim sonunda Tahtalı Barajı’nın dibini göreceğiz” uyarısını yaptı.
Son bir hafta içerisinde İzmir’e gelen yağmur miktarının sevindirici olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yaşar, “Ekim ayında 43 kilogram olan yağış ortalaması, genel olarak 50 kilogramın üzerine çıktı. Ancak bu yağışlar barajları doldurmaktan çok, sadece su seviyesindeki düşüşü yavaşlattı. Barajlar, topraklar yağmura doymadan dolmaz” dedi. Tahtalı Barajı’nın bugünkü doluluk oranının yüzde 3,06 olduğunu belirten Yaşar, “Bu baraj 300 milyon metreküplük büyük bir kapasiteye sahip. Şu anda barajda yaklaşık 8 milyon metreküp su kaldı. Barajlar Aralık ayının 15’inden sonra dolmaya başlayacaktır; o tarihe kadar su seviyeleri düşmeyi sürdürecektir. 2026 yılında iyi bir yağış bekliyorum ama barajı ancak yüzde 20 seviyesine getirebiliriz” diye ekledi.
Prof. Dr. Yaşar, Tahtalı Barajı’ndan günlük ortalama 150 bin metreküp su çekildiğini belirtti ve planlı su kesintilerinin devam etmesi gerektiğini vurguladı. Güzelhisar Barajı’nın dolu olduğunu ancak buradaki suyun sanayi için kullanıldığını belirten Yaşar, “Güzelhisar Barajı, sanayi için özel olarak yapılmış bir barajdır. Buradan her gün kente düzenli olarak 50 bin metreküp su sağlanıyor. Öncelikle sanayinin su ihtiyacını karşılamak gerekiyor; bu su bitene kadar sanayi faaliyetleri devam edemez” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Yaşar, “Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nden çıkan gri su İzmir’in kurtuluşu olabilir” şeklinde konuşarak önemli bir öneride bulundu. Çiğli’den günde yaklaşık 500 bin metreküp suyun denize bırakıldığını söyleyen Yaşar, “İzmir’de her gün yer altından 350 bin metreküp su çekiyoruz. Eğer Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nden elde edilen suyun tarımda kullanılmasını sağlayabilirsek, büyük ölçüde su tasarrufu yapmış oluruz. Gri sular, dünya genelinde tarımda kullanılmakta; bizim kullandığımız yer altı suları ise rezerv olarak saklanmaktadır. Umarım bu kuraklık durumu belediyeye ciddi bir u
