Haber merkezimize ulaşan bilgilere göre, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün iş bırakma eylemine katılan yüzlerce hekim ve sağlık çalışanına yönelik soruşturmalar açtığı ve bu süreçte çeşitli disiplin cezaları verdiği bildirilmektedir. Bu disiplin cezası uygulamaları, ilgili sendikaların emsal oluşturan mahkeme kararları ile iptal edilmesine rağmen devam etmiştir. Her bir dava kaybedildiğinde, Sağlık Müdürlüğü’ne yaklaşık 25.000 TL’lik masraf kalması dikkat çekici bir durum olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, davalar kaybedilmesine rağmen hala yüzlerce sağlık çalışanına ceza verilmesi nedeniyle kamu zararı oluşmaktadır.
![]()
Aldığımız bilgilere göre, yaklaşık iki yüze yakın davanın hâlâ devam ettiği belirtilmekte olup, bu durumun kamuya verdiği zararın 2 milyon TL’nin üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Pandemi döneminde de sağlık çalışanlarına yine iş bırakma eylemleri nedeniyle ceza verilmişti fakat o dönemlerde İzmir ili dışındaki sağlık müdürlükleri, iş bırakan çalışanlara sadece soruşturma açmış ancak ceza vermemiştir. Yine de, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, 2024 yılı ortalarına kadar iş bırakma eylemlerine katılan çalışanlara disiplin cezası vermeye devam etmiştir. Bu uygulamalar sonucunda, belirtilen kamu zararı rakamının 2 milyona yaklaşmış olduğu ifade edilmektedir.
Söz konusu olaylarla ilgili olarak, bir başhekim yardımcısının iş bırakan sağlık çalışanlarına ceza vermediği gerekçesiyle İzmir İl Sağlık Müdürlüğü tarafından görevden alındığı bildirilmektedir. Bu durum, idarenin disiplin uygulamalarına gösterdiği katı yaklaşımın bir örneği olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’ndeki geçici görevlendirmelere dair bazı sorunlar yaşandığı da kaydedilmiştir. Valilik tarafından yapılması gereken geçici görevlendirmelerin İl Sağlık Müdürlüğü emriyle yapılması, sağlık personeli açısından birçok hukuki sorunu beraberinde getirmiştir.
İlgili sağlık çalışanlarının mahkemeye başvurması sonucu bu geçici görevlerin iptal edilmesi, usulüne uygun olmayan atamaların yol açtığı hukuki sonuçlar arasında yer almaktadır. Özellikle, personel hizmetleri başkanlığı tarafından yapılan keyfi geçici görevlendirmeler nedeniyle çok sayıda davanın kaybedilmesi, kamu zararıyla sonuçlanmıştır. Bu durum, sağlık idaresindeki hukuksuzlukların ve idari uygulamaların ciddiyetini gözler önüne sermektedir.
Özetlemek gerekirse, İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nün iş bırakma eylemlerine ilişkin tutumu, sadece yüzlerce sağlık çalışanını etkileyen sonuçlar doğurmakla kalmayıp, aynı zamanda büyük bir kamu zararına neden olmuştur. Mahkemeler tarafından iptal edilen disiplin cezalarına rağmen, müdürlüğün uygulamaları devam etmiş, bu da hukuki belirsizliklerin ve sarsıntıların artmasına yol açmıştır. Sağlık çalışanlarının yaşadığı bu süreç, sağlık sisteminin güvenilirliği ve sürdürülebilirliği açısından oldukça kaygı verici bir tablo çizmektedir.
