İzmir’in Çeşme ilçesinde yaşanan su kesintisinin ardından, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü tarafından bir Su Kurulu oluşturulmuş ve bu kurul tarafından çeşitli önlemler alınması gerektiği belirtilmiştir. Yapılan açıklamaya göre, kuraklık ve azalan su kaynaklarının durumu göz önünde bulundurularak, kent genelinde 6 Ağustos 2023 tarihinden itibaren, gece saat 23.00 ile 05.00 arasında kısmi su kesintileri uygulanacağı duyurulmuştur.
Çeşme’de su kaynaklarından kaynaklı olarak ciddi bir azalma yaşandığı için, İZSU 26 Temmuz 2023 tarihinde zorunlu su kesintisi uygulamasına geçmiştir. İZSU Genel Müdürlüğü’ne bağlı Su Kurulu, bu durumun değerlendirilmesi adına bir toplantı düzenlemiştir. Toplantıda, İzmir’in içme suyu ihtiyaçlarını karşılayan kaynakların mevcut durumu masaya yatırılmış, su arzının sürdürülebilirliğini sağlamak için bir yol haritası belirlenmiştir. Özellikle İzmir’in en önemli içme suyu kaynağı olan Tahtalı Barajı’ndaki su rezervinin kritik seviyeye düştüğü, Gördes Barajı’ndan su temininin tamamen durduğu ve ayrıca yer altı su kaynaklarının kuraklık nedeniyle verimliliğinin ciddi oranda azaldığı tespit edilmiştir.
Alınan kararlar doğrultusunda, su arzının kontrollü bir şekilde sürdürülmesi gerektiği vurgulanmıştır. Tahtalı Barajı’ndaki içme suyu rezervinin, yağışlı döneme kadar dikkatli kullanılması gerektiği ifade edilmiştir. Böylece büyük ölçekli su kesintilerinin önlenmesi için önlemler alınması gerektiği belirtilmiştir. Su tüketiminin yüksek olduğu bölgelerde ise, yerel halkın günlük yaşamının en az şekilde etkilenmesi adına 6 Ağustos 2023 tarihinden itibaren gece saatlerinde kısmi su kesintileri yapılması kararlaştırılmıştır. Hangi mahalle ve bölgelerin bu kesintiden etkileneceği ise ilerleyen günlerde kitle iletişim araçları ve resmi duyurular aracılığıyla kamuoyuna bildirilecektir.
Ayrıca, İzmir’de günlük ortalama 700 bin metreküp su tüketimi olduğu göz önüne alındığında, su temininde herhangi bir aksaklık yaşanmaması için çeşitli önlemler alındığı ifade edilmiştir. Kentte yaşanan bu durum, yalnızca su kaynaklarının azalması ile değil, aynı zamanda iklim değişikliği ve insan kaynaklı etmenlerle de ilişkilendirilmektedir. Bu nedenle, hem ilgili kurumların hem de bireylerin su tasarrufu konusunda daha bilinçli olması gerektiği vurgulanmaktadır.
Sonuç olarak, İzmir genelinde uygulanan su kesintileri, özellikle Çeşme bölgesindeki su krizine karşı alınmış tedbirler olarak değerlendirilmektedir. Vatandaşlar, alınan bu önlemlere uyum sağlamalı ve suyun dikkatli bir şekilde kullanılmasına özen göstermelidirler. Uzun vadede ise, yerel yönetimlerin su kaynaklarının yönetimi konusunda kalıcı çözümler bulması ve alternatif su kaynakları yaratması gerektiği düşünülmektedir.