İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlarda su seviyesinin düşüşü, özellikle son günlerde endişe verici bir boyuta ulaştı. Geçmiş yıllarda yaşanan kuraklığın kötüleştiği bu yılın 7 ayında da beklenen yağışların gelmemesi, barajların doluluğunu olumsuz yönde etkiledi. Bu durum, yetersiz yağışlarla birlikte süreklilik kazanan iklim değişikliği ve bilinçsiz su tüketimi gibi etkenlerin bir araya gelmesiyle daha da belirgin hale geldi.
![]()
İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) tarafından açıklanan verilere göre, 6 Ağustos 2025 tarihi itibarıyla, İzmir’e içme suyu sağlanan barajlardaki doluluk oranları önceki yıla göre belirgin bir şekilde azalmış durumda. Özellikle kentin su ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılayan Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı, %7,97’ye kadar gerileyerek geçen yılın aynı dönemindeki %22,55 seviyesinin oldukça altına düştü. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’ndaki doluluk %2,83, Güzelhisar Barajı’nda %57,55, Ürkmez Barajı’nda %10,36 ve Balçova Barajı’nda %27,66 seviyelerine düştü. Manisa’daki Gördes Barajı’nda ise korkutucu bir düşüş gözlemleniyor; doluluk oranı %6,13’den %0,08’e kadar gerilemiş durumda.
Bu durumu değerlendiren İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Orman Fakültesi Havza Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ufuk Özkan, yaşanan kuraklıkların mevsimsel bir olayın ötesine geçerek iklim krizinin derinleştiğini belirtti. Özkan, barajlardaki doluluk oranlarındaki düşüşün, uzun vadeli etkiler doğurabileceği konusunda uyarılarda bulundu. “Alışkanlıklarımızı değiştirmezsek bu tablo daha da kötüleşecek,” diyen Dr. Özkan, kuraklığın mevsimlere yayıldığını ve bu yeni koşullara göre yaşam tarzımızı ve su yönetimini yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini vurguladı. Su krizine karşı alınacak önlemlerin yalnızca kısa vadeli değil, uzun vadeli ve kalıcı olması gerektiğini belirten Özkan, özel tedbirlerin devreye alınması gerektiğini ifade etti.
Özkan, su tasarrufu açısından bireysel tüketim alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerektiğini, bahçe sulamaları, havuz kullanımları ve araç yıkanması gibi etkinliklerin tekrar ele alınması gerektiğini belirtti. Küçük önlemlerle %10’luk tasarruf sağlamanın bile yaz mevsimini geçip yağışlı mevsime ulaşmayı kolaylaştıracağını vurguladı.
İzmir’de yaşayan Murat Altıncan, bilinçli su kullanımının önemine dikkat çekti. Küresel ısınmanın etkisiyle azalan yağışların, daha ciddi önlemleri gerektirebileceğini vurgulayan Altıncan, “Tasarruf için duşta kalma süremizi kısaltıyorum. Bunu aileme de söylüyorum. Herkes bunu yaparsa çok daha iyi bir sonuca ulaşırız,” dedi. Diğer yandan yürüyüş yapan vatandaşlardan Yusuf Çelebi, su tüketimini azaltmak için çaba sarf ettiğini, “Herkes elinden gelen tasarrufu yaparsa damlaya damlaya göl olur,” sözleriyle ifade etti.
İzmir’de su tüketimini azaltmak amacıyla İZSU, geçtiğimiz ay karar alarak, belediyeye ait yoğun su harcayan park ve bahçelerin aboneliklerini iptal etti. Sonuç olarak, sulanmayan yeşil alanlar sıcak havanın etkisiyle kurudu ve pek çok park, sararıp soldu. Örneğin, Konak Meydanı ve Karşıyaka sahilindeki çimler de bu durumdan olumsuz etkilendi. İZSU tarafından yapılan açıklamalara göre, bu yıl parklarda yıllık 5 milyon metreküp su tüketimi gözlemlenmişti.
Son olarak, İzmir
