İzmir Su Krizi
İzmir’deki Su Sorunları ve İklim Değişikliği
İklim değişikliği, küresel ısınma ve yetersiz yağışlar gibi olumsuzluklar, dünya genelindeki doğal kaynakları tehdit etmeye devam etmektedir. Bu durum, hayati önemdeki su kaynaklarının her geçen yıl azalmasına neden oluyor. İzmir’de, özellikle su doluluk oranlarında ciddi bir düşüş gözlemleniyor. Özellikle 2022 yılının Temmuz ayına kıyasla, bu yılın aynı döneminde İzmir barajlarındaki su seviyeleri kayda değer bir şekilde geriledi. Şu anda İzmir’in ana su kaynağı olan Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi, geçen yıl aynı zamanda yüzde 25 seviyesindeyken, bu yıl itibarıyla yüzde 10,6’ya kadar düştü. İzmir’in sadece yaklaşık iki aylık içme suyunun kaldığı belirtiliyor.
Tahtalı Barajı’nın su seviyesinin düşmesiyle birlikte, daha önce su altında kalmış olan bazı yapılar da ortaya çıktı. Bu yapılar arasında cami, minare, köprü ve eski Burgurca köyüne ait evlerin kalıntıları yer alıyor. Bu durum, su krizinin İzmir toplumunda nelere mal olabileceğini gözler önüne seriyor.
Çeşme’nin İçme Suyu Sorunu
Ege Bölgesi’nin popüler turistik kenti Çeşme’deki su durumu daha da ciddi bir hal almış durumda. Bu ilçenin içme suyu ihtiyacını karşılayan Kutlu Aktaş Barajı’ndaki su seviyesi, geçen yıl Temmuz ayında yüzde 27 oranındayken, bugün itibarıyla yalnızca yüzde 6,6’ya kadar geriledi. Çeşme’de sadece üç haftalık içme suyu kaldığı belirtildi. Bu durum, vatandaşları ve yerel yönetimi endişelendirmekte. Susuz bir yaz geçirme riskine karşı, Çeşme Belediyesi tarafından bazı tasarruf tedbirleri alınmaya başlandı ve bu tedbirlerin uygulanmasına devam ediliyor.
Diğer barajlarda da benzer düşüşler gözlemleniyor. Örneğin, Balçova Barajı’ndaki doluluk oranı yüzde 58’den 39’a, Güzelhisar Barajı’ndaki oran ise yüzde 78’den 60’a kadar düştü. Ürkmez Barajı’ndaki su seviyesi de yüzde 33’ten yüzde 16’ya gerileyerek endişe verici bir boyut aldı.
Yer Altı ve Yüzey Su Kaynakları
İzmir’in su ihtiyacının yaklaşık yüzde 55’inin yer altı kaynaklarından, geri kalan yüzde 45’inin ise yüzey su kaynaklarından sağlandığı bilgisi edinildi. Su kuyularının kullanımının artmasının yanı sıra, yeni su kuyuları açma çalışmaları da devam etmektedir. İzmir kent merkezinde 93 su kuyusundan su temin edilmektedir. Bununla birlikte, çeşitli nedenlerle kullanılmayan kuyuların yerine 20 yeni kuyu açma çalışmaları sürmektedir.
Sonuç olarak, İzmir’deki su krizi iklim değişikliği ve yetersiz yağışların doğrudan bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bu durum, hem İzmir hem de Çeşme gibi turistik bölgelerin geleceğini tehdit ediyor. Acilen önlemler alınmadığı takdirde, toplumda ciddi su sıkıntıları yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
