Üniversitelerin açılmasına yaklaşırken, birçok öğrenci konaklama için farklı seçenekler değerlendiriyor. Bazıları Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarını tercih ederken, bazıları özel yurtlarda, bazıları ailelerinin yanında ya da evde kalmayı, kimileri de oda kiralamayı tercih etmekte. Oda kiralarken yazılı bir kira sözleşmesi yapmanın önemine dikkat çeken uzmanlar, kiralanan odanın, kiralama ücretinin ve kira artış oranının net bir şekilde sözleşmede yer almasının büyük önem taşıdığını vurguluyor. Ayrıca, kiraya veren mülk sahiplerinin kefil talep ederek olası sorunların önüne geçebileceklerini de belirtmektedirler.
![]()
Avukat Sefa Coşkun, oda kiralamalarında kesinlikle yazılı bir sözleşme yapılması gerektiğini ifade ediyor. Coşkun, “Öğrenci ya da normal bir vatandaş olsun, herhangi bir yerin kiralanması durumunda kiralayan ile yazılı bir kira sözleşmesi yapmak zorunludur” diyor. Kiralamalarda odanın konumunun net bir şekilde belirtilmesi gerektiğine de değinerek, “Sözleşme hukuk ve ahlak bakımından geçerli ise yapılabilir. Bu sözleşme, hem öğrenciyi hem de mal sahibini koruma amaçlıdır” şeklinde açıklamalarda bulunuyor.
Ev sahipleri açısından sözleşmesizlik durumunun çok sayıda probleme yol açabileceği de söyleniyor. Avukat Coşkun, “Sözleşme yapılmadığı takdirde yasal olarak ev sahibinin en büyük sorunu kirayı tahsil edememektir” diyor. Emlak sahibi, sözleşme olmaması durumunda yaşanabilecek sorunlarda muhatap bulmakta zorluk çekiyor. Bu nedenle kiraya veren kişi, kiracısından kefil isteyebilir; aksi takdirde alacağını tahsil edememe riskiyle karşılaşabilir. Öğrenciler aleyhine başlatılan icra takipleri, genellikle sonuçsuz kalmakta, bu da durumu daha da karmaşık hale getirmektedir.
Kiracı ve kiralayan arasında anlaşmazlık çıktığında, sorunun niteliği büyük önem taşıyor. Odanın mı, yoksa tüm dairenin mi kiralandığı gibi konular yazılı bir kira sözleşmesi yoksa ispat edilememektedir. Ayrıca, kira parasının miktarı ve tahsili konusunda yazılı bir belge bulunmadığında, mahkemelerde bilirkişilerin neye dayanarak karar verecekleri belirsizleşiyor. Bu nedenle, hem kiraya veren hem de kiracı için risk oluşturan durumlarda yazılı bir sözleşmenin varlığı çok büyük bir güvence sağlamaktadır.
Öğrencilere oda kiralarken dikkat etmeleri gereken konuları sıralayan Coşkun, yasal yükümlülüklerin yanı sıra pratik yaşamda da dikkat edilmesi gereken unsurları belirtiyor. “Öğrenciler, paylaşımlı veya normal ev kiralarken kesinlikle yazılı bir sözleşme yapmalı, kira parasını net bir biçimde belirlemelidirler” diyor. Kira artışları gibi güncel ihtilaf konularının da sözleşmenin özel şartlar kısmında eksiksiz bir şekilde belirtilmesi gerektiğini ekliyor. Coşkun’a göre, bu önlemler hem kiracılar hem de kiraya verenler için ileride bir güvence sağlamakta ve sorunların daha baştan önlenmesine yardımcı olmaktadır.
Sonuç olarak, üniversite döneminin başlamasıyla birlikte konaklama seçenekleri üzerinde düşünürken, yazılı bir kira sözleşmesi yapmak, taraflar arasındaki olası sorunları en aza indirebilecek önemli bir adımdır. Hem öğrenciler hem de kiralık daire sahipleri için yasal olarak güvenli bir ortam sağlamak, gelecekte yaşanabilecek anlaşmazlıkların da önüne geçecektir. Bu nedenle, kiralama işlemi sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, yazılı sözleşmenin yapılmasıdır.
