İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nın da dahil olduğu pek çok ismin tutuklanmasıyla başlayan protestolar, Türkiye genelinde sürüyor. Yurttaşlar, demokratik haklarını savunmak için sokaklara dökülürken, bu eylemlere yönelik gözaltı ve tutuklama dalgaları, oluşturulmak istenen korku ve sindirme ortamına rağmen etkili olamıyor. Özellikle öğrenciler, kampüslerden ve okullarının bahçelerinden güçlü bir ses yükselterek, hakları için mücadele etmeye devam ediyor.
Eylemlere katıldığı iddiasıyla tutuklanan gençler ve protestoları takip eden 7 gazeteci, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla yargılanıyor. Bu davalar, 18 Nisan 2025 tarihinde saat 09.30’da, İstanbul’un Çağlayan semtinde bulunan 62. ve 65. Asliye Ceza Mahkemelerinde görülecek. İlk duruşmaları başlayacak olan bu davalarda, pek çok üniversite öğrencisi yargılama sürecine dahil edilecek. Bu durum karşısında üniversite öğrencileri, duruşma öncesinde dayanışma çağrısı yaptı.
Anne Baba Dayanışma Ağı, BirGün gazetesine verdiği açıklamada, “Adliyelerde ve cezaevlerinde birbirimizi bularak anne baba dayanışma ağımızı oluşturduk. Üniversitede, açık lisede eğitim gören ya da çalışma hayatına yeni başlayan çocuklarımız, anayasal ve demokratik haklarını kullandıkları için başta eğitim hakları olmak üzere birçok temel haktan mahrum bırakıldılar. Serbest bırakılmayan, tutuksuz yargılanan, ev hapsi ve adli kontrol şartı altında tutulan çocuklarımız için adalet talep ediyoruz,” dedi.
Ayrıca, söz konusu ağ, tüm illerdeki çocuklar için adalet çağrısında bulunarak, “Ülkemizin ortak geleceği olan çocuklarımız için herkesi 18 Nisan’da 09:30’da Çağlayan Adliyesi’nde çocuklarımızın ve biz anne babaların yanımızda olmaya davet ediyoruz. Her destek, her dayanışma, çocuklarımız ve bizler için son derece kıymetli. Çünkü çocuklarımızın yanındayız; onlar bizim umudumuz ve ülkemizin ortak geleceğidir,” ifadelerini kullandı.
Protestolar sırasında, tutuklanan gençler ve gazetecilerle dayanışmak, diğer yurttaşlar için önemli bir mesele haline geldi. Toplumda oluşan bu dayanışma ruhu, gençlerin demokratik haklarını savunma mücadelesini güçlendirirken, etkin bir destek platformu oluşturuyor. 18 Nisan’daki duruşma, sadece bu bireylerin değil, aynı zamanda toplumun geniş kesimlerinin demokratik haklarını savunma açısından büyük bir anlam taşıyor.
Sonuç olarak, İstanbul’daki toplumsal hareketlilik ve protestolar, Türkiye’nin mevcut siyasi ortamında önemli bir yer tutuyor. Öğrencilerin, gazetecilerin ve ailelerin bu süreçte bir araya gelerek oluşturduğu dayanışma ağı, sadece bireysel hakların değil, aynı zamanda toplumsal adaletin sağlanması yönünde de büyük bir umut kaynağı oluşturuyor.