Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılının Ağustos ayına ait Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi Gelişmeleri verilerini açıkladı. Bu verilere göre, resmi rezerv varlıkları bir önceki aya kıyasla yüzde 1 artarak 149,4 milyar ABD doları seviyesine ulaştı. Bu artış, döviz varlıklarının ve altın cinsinden rezerv varlıklarının dinamikleri çerçevesinde incelendiğinde, farklı eğilimler göstermektedir. Özellikle döviz varlıklarının bir önceki aya göre yüzde 1,8 azalarak 81,7 milyar ABD doları olduğu, buna karşın altın cinsinden rezerv varlıklarının yüzde 5,1 artışla 60 milyar ABD doları seviyesine çıktığı dikkat çekmektedir.
![]()
Merkez Bankası’nın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış olan Merkezi Yönetim ve Merkez Bankası’nın önceden belirlenmiş döviz çıkışları, bu dönemde yaklaşık olarak 43,7 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Bu tutar, bir önceki aya göre yüzde 2,4’lük bir azalma göstermektedir. Söz konusu tutarın büyük bir kısmı 36,0 milyar ABD doları ana para ve 7,7 milyar ABD doları faizden oluşmaktadır. Merkez Bankası’nın yurt içi ve yurt dışı bankalarla gerçekleştirdiği swap işlemlerinden doğan net döviz ve altın yükümlülükleri ise yaklaşık 22,3 milyar ABD doları seviyesinde bulunmakta, bunun 31 milyon ABD doları kadarı bir ay vadeli işlem olarak kaydedilmiştir.
Şarta bağlı döviz çıkışları ise, Hazine garantili dış borçlar ve diğer yükümlülüklerden oluşmaktadır. Bu yükümlülükler arasında döviz ve altın cinsinden zorunlu karşılıkların bloke hesapları ve akreditifler de bulunmaktadır. Belirtilen yükümlülükler, bir önceki aya göre yüzde 2,2 artış göstererek 49,8 milyar ABD doları seviyesine ulaşmıştır.
Sonuç olarak, Türkiye’nin uluslararası rezervleri ve döviz likiditesi konusunda yaşanan bu gelişmeler, piyasanın genel sağlığı ve ekonomik istikrar açısından önemli göstergeler sunmaktadır. Dönemin rezerv verileri, dış ekonomik etkilere ne kadar duyarlı olduğumuzu ve TCMB’nin rezerv yönetimi stratejilerini de yansıtmaktadır. Özellikle altın cinsinden rezervlerdeki artış, merkez bankalarının döviz rezervlerini güçlendirerek küresel belirsizliklere karşı daha dayanıklı hale gelme arzularını göstermektedir. Bu durum, gelecekteki döviz politikalarının belirlenmesinde önemli bir rol oynaması muhtemel faktörlerden biridir.
TCMB, aynı zamanda döviz rezervlerinin sürdürülebilirliği adına stratejik adımlar atmaya devam etmektedir. Merkez Bankası’nın döviz ve altın varlıklarını yönetim tarzı, döviz likiditesi üzerinde etkili olmasının yanında, uluslararası piyasalardaki belirsizliklere karşı alınan önlemlerin de bir parçasıdır. Bu temel göstergeler, hem yerel hem de uluslararası düzlemde izlenecek politikaların şekillenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla, önümüzdeki dönemde, döviz rezervleri ve likidite bakımından daha dikkatli ve stratejik adımların atılması gerekliliği söz konusudur.
