İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde AK Partili Meclis Üyesi Dilaver Kişili, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay hakkında sert eleştirilerde bulundu. Kişili, sinyalleri veren işçi krizinin nedenlerini ve Tugay’ın tutumunu anlatmanın kendilerine düştüğünü söyledi. İşçilerin sorunlarıyla uzlaşamayan Başkan Tugay’ın, toplu işten çıkarma formülünde ısrarcı olduğunu vurguladı. Meclis Üyesi Kişili, Büyükşehir Belediyesi’nin mali disiplinini emekçi üzerinden sağlamaya çalışmasının yanı sıra, önceki başkan Soyer’i suçlayarak işçi değiş tokuşu operasyona gerekçe bulma çabasını eleştirdi.
Dilaver Kişili, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, “Başkan Tugay, 23 binin üzerinde belediye çalışanının iş bırakarak şehirde hayatı durduracak bir grevle ilgili sorumluluğu işçilerinin omuzlarına yıkmakta, halkı ise kışkırtmaktadır.” dedi. Ayrıca, son bir yılda 2 binin üzerinde işçi alımı yapan Tugay’ın, kendisine daha geniş bir alan açma çabası içinde olduğunu ifade etti. Kişili, Başkan Tugay’ın, göreve gelmesinden bu yana getirilen bürokratları doğru bir şekilde organize edemediğini, bu sebeple bazılarını görevden aldığını ve şimdi de SGK borçlarını bahane ederek devleti suçladığını belirtti.
AK Partili Meclis Üyesi Kişili, “Başkan Tugay, belediyeciliğin temel kurallarından bihaber bir şekilde açıklamalar yaparak sorunları daha da derinleştiriyor.” ifadesinde bulundu. Eleştirilerinde, “Bir çuval inciri berbat etmede rakip tanımıyor.” diyerek Tugay’ın yönetimindeki kaosu vurguladı. Ayrıca, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Yıldır’ın yaptığı açıklamaların da durumu kötüleştirdiğini savundu. Kişili, yıllardır İzmir’e söz verilen ancak gerçekleştirilemeyen projeler arasında Körfez temizliği, atık su ve yağmur suyu ayrıştırma çalışmalarını hatırlatarak merkezi idareyi işaret etti.
Son olarak, “Bu projelerin sizin göreviniz olduğunu kabul edin; ‘Yapamadık, yapamıyoruz, yapamayacağız’ deyin, tüm sorunları çözmede daha fazla zaman kaybetmeyin.” diyerek Tugay ve ekibine hitap etti. Ülkenin bir kesiminde yaşanan sosyal huzursuzluğu ve işçi mücadelesini, İzmir’de de gözler önüne seren bu tartışmalar, yerel yönetimlerin işçi hakları üzerindeki etkisini gözler önüne serdi. Kişili’nin açıklamaları, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin karşılaştığı siyasi ve sosyal sorunların yalnızca bir yansıması olarak değerlendirildi.