Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 16. Uluslararası Demir-Çelik, Döküm, Demir Dışı Metalürji Teknolojileri, Makine ve Ürünleri İhtisas Fuarı’nın açılışına katıldı. Bu fuar, Türkiye’nin demir-çelik ve döküm sektörlerinin yanı sıra, 1,100’den fazla yerli ve yabancı katılımcı firmanın bir araya gelmesi açısından büyük bir önem taşıyor. Bakan Kacır, Türkiye’nin metal sanayisinin, otomotivden inşaata, kimyadan makine üretimine ve enerjiden raylı sistemlere kadar birçok sektöre girdi tedarik ettiğini belirterek, bu sektörün “güçlü sanayi, güçlü Türkiye” vizyonunu en üst düzeyde temsil ettiğine vurgu yaptı.
![]()
Bakan Kacır, Türk demir-çelik sektörünün yıllık 60 milyon ton üretim kapasitesine sahip olduğunu ve bu alandaki üretim hacminin, miktarının ve kalitesinin Türkiye’yi dünya çapında önemli bir konuma getirdiğini ifade etti. Türkiye, Avrupa’nın ikinci, dünyanın ise sekizinci en büyük çelik üreticisi konumundadır. 2023 yılının ilk yedi ayında dünya ham çelik üretiminin %0.7 azaldığı dönemde, Türkiye bu alanda %14.9’luk bir artış kaydetmiştir. Bu başarı, Türk demir-çelik sektörünün, inovasyon ve gelişime olan bağlılığını göstermektedir.
Ülkedeki bir diğer önemli sektör ise döküm sektörü. Bakan Kacır, döküm sektörünün dünya standartlarının üzerinde üretim teknolojisine ve kalitesine sahip olduğunu belirterek, bu sektörün otomotiv, beyaz eşya, makine, tarım ve inşaat gibi birçok alana ürün sağladığını ifade etti. Döküm sektörünün yaklaşık 70 bin vatandaşa istihdam sunduğunu belirterek, pandemi sonrası dönemde bu alandaki tedarik zincirinin yeniden şekillendirilmesinin sektörü olumlu yönde etkilediğini dile getirdi. Türkiye, metal döküm sanayinde Avrupa’daki ikinci en büyük ve dünya genelinde yedinci en büyük döküm üreticisi konumundadır. Döküm sektöründeki hassas döküm önerileri ve mühendislik çalışmalarını ayrıca gurur kaynağı olarak nitelendiriyor.
Bakan Kacır, metal sanayinin küresel rekabet gücünün artırılması amacıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak milli seferberlik ruhuyla çalıştıklarını belirtti. Küresel trendlerin metal sanayinin önemli değişimlerin eşiğinde olduğunu gösterdiğini ifade ederek sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm ve enerji maliyetlerinin uzun vadeli başarının belirleyicileri olacağını dile getirdi. Üreticilerin de bu süreçte iklim değişikliği ile mücadele politikalarına uyum sağlaması gerektiğini vurguladı.
2053 yılı net sıfır emisyon hedefi ile iklim değişikliği politikalarının sanayi ve teknoloji politikalarıyla bağının giderek güçlendiğini belirten Bakan Kacır, yeşil dönüşüm yatırımlarının gerçekleştirilmesinin bir zorunluluk olduğunu kaydetti. Alüminyum, çelik, gübre ve çimento sektörlerinde düşük karbonlu yol haritalarının hazırlandığını belirterek, 2053 yılına dek bu dört sektörde 71 milyar dolarlık yatırım ihtiyacı öngörüldüğünü aktardı.
Bakan Kacır, yerli ve millî üretimin önemine dikkat çekerek, paslanmaz çelik, silisli çelik, aşınma dayanımlı çelikler gibi vasıflı çelik türlerinin üretiminin artırılmasının metal sanayinin gelecek projeksiyonları için önemli olduğunu ifade etti. Güçlü bir endüstriyel kalkınma için katma değerli, yerli ve millî üretimin elzem olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, metal sanayisinin önümüzdeki yıllarda daha da güçlenerek Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında önemli bir rol oynaması bekleniyor.
