26 Eylül 2025 tarihinde, Türkiye’nin Yalova iline bağlı Çınarcık ilçesinde, Vali Akı Caddesi üzerindeki bir apartmanın 5’inci katındaki kapalı terasta ünlü şarkıcı Güllü (52), kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve bir arkadaşıyla birlikte eğlendiği esnada pencerenin üzerinden düşerek hayatını kaybetmiştir. Bu trajik olay sonrasında Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış ve olayla ilgili olarak, Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter’i gözaltına almış, daha sonra tutuklamıştır. Bu süreçte, Sultan Nur Ulu isimli bir arkadaşına ise ev hapsi verilmiştir.
Mahkeme sürecinde Gülter, annesinin o gün şarap içtiğini ve birlikte eğlendiklerini belirtmiştir. Olay günü Güllü’nün 3,5 şişe şarap içtiğini ifade eden Gülter, annesi ile beraber film izlediklerini ve müzik eşliğinde eğlendiklerini söylemiştir. Gülter, o esnada eski nişanlısı Kervan ile görüntülü konuşurken annesinin odaya girdiğini, birlikte dans ettiklerini ve ardından yüksek bir gürültü duyduğunu, annesinin düşmesi sonrası durumu anlamadığını belirtmiştir.
Gülter, annesinin düşüşüyle ilgili olarak Sultan’ın kendisine ait beyanlarını kabul etmediğini ve annesini kaldırma şansının dahi olmadığını vurgulamıştır. İfade verirken Gülter, Sultan’ın düştüğü sırada yanında bulunduğunu ve olayın nasıl gerçekleştiği konusunda hiçbir bilgisi bulunmadığını dile getirmiştir. Ayrıca, kendisinin ve Sultan’ın uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığına vurgu yaparak, bu durumun ifadelere etki edebileceğine dair endişelerini aktarmıştır.
Gülter, annesi ile arasında ilişkilerin kötü olmadığını, aralarındaki iletişimde belirsizlik ve tartışmaların olabileceğini, fakat annesine karşı herhangi bir husumet beslemediğini belirtmiştir. Özellikle, “annemi öldürmek istiyorum” şeklindeki mesajlarının sadece bir dönem sinirli olduğu için yazıldığını ifade etmiştir. Ayrıca, yurtdışına kaçma planlarının olmadığını ve olay günü Büyükçekmece’ye gitmesinin Türkiye’ye kaçma planı olarak yorumlanmaması gerektiğini vurgulamıştır.
Gülter, dayanıklılık gösteren ifadelerinde, Sultan’ın kendisi aleyhinde verdiği beyanların güvenilir olmadığı ve annesine yönelik düşmanca bir tutumu olmadığını tekrar vurgulamıştır. Sonuç olarak, Gülter annesinin ölümünü kesinlikle kendisinin gerçekleştirmediğini ve masum olduğunu iddia etmiştir. Ayrıca bilirkişi raporunu reddetmiş olan Gülter, düşme olayının dış kuvvet ve temas varlığıyla gerçekleşmediğini ifade etmiştir. Mahkemeye teslim edilen ifadeleri ve görüşmelerinin içeriği, olayın anlaşılamaz karmaşıklığı ve şüphelilere dair yüksek miktarda baskı altında olduğu tartışmalarına neden olmuştur.
Olayın seyrinde yaşananlar ve aile içerisinde meydana gelen çatışmalar kamuoyunun dikkatini çekerken, mahkemede verilen ifade ve analizlerin toplumsal sürece nasıl bir etki yaratacağı merak konusu olmuştur. Bu husus, hem Güllü’nün hayatının kaybedilmesinin ardındaki olayların anlaşılması hem de aile dinamiklerinin sorgulanması açısından önemli bir kriter niteliği taşımaktadır.
1
Netanyahu: Türkiye ile Suriye’de Diyalog Önemli
2929 kez okundu
2
Türk Devletleri Sağlık İş Birliği Güçleniyor
2880 kez okundu
3
İsmail Sivri Anıldı: İzmir’in Sevgi Dolu Gazetecisi 🌟
2878 kez okundu
4
Türkiye’den Suriye’ye İlk Resmi Ziyaret Gerçekleşti!
2851 kez okundu
5
Denetimli Serbestlikte 20. Yıl Toplantısı İzmir’de
2746 kez okundu