Uşak’ta bir tekstil fabrikasında meydana gelen carbonmonoksit zehirlenmeleri, 17 işçinin hastaneye kaldırılmasıyla sonuçlandı. Uzmanlar, özellikle soğuk havalarda soba ve doğal gaz kullanımlarının artmasının, karbonmonoksit zehirlenmelerini tetikleyebileceğini belirtiyor. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Dr. Mehmet Koşargelir, bu konuda önemli uyarılarda bulundu.
Dr. Koşargelir, işçilerin maruz kaldığı zehirlenme vakalarının, genellikle evlerde de yaşanabileceğini vurgulayarak, uyumadan önce evlerin mutlaka havalandırılması gerektiğini söyledi. Karbonmonoksit zehirlenmesinin ilk saatlerinde müdahale edilmesinin hayati öneme sahip olduğunu belirtti. “İlk saatlerde yakalarsak geri döndürebilme şansımız olabilir” diyen Koşargelir, acil durumlarda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Öncelikle çok iyi bir havalandırma sağlanmalı, tüm kapı ve pencereler açılmalı. Bu işlem sonrası etkilenen kişilerin temiz havaya taşınması ve ardından 112 acil servisine haber verilmesi gerekiyor.”
Kış mevsiminde doğal gaz, tüp gaz ve soba kullanımlarının arttığına dikkat çeken Dr. Koşargelir, bu gazların çökeltilmesini önlemek için evlerde düzenli havalandırmanın şart olduğunu ifade etti. Karbonmonoksitin renksiz ve kokusuz olduğunu belirten uzman, “İnsanlar etkilenirken bilincimiz açık olsa bile yetersizlik nedeniyle yardım çağırmakta zorlanabiliriz” dedi.
Karbonmonoksit zehirlenmesinin baş ağrısı, halsizlik, bulantı ve yorgunluk gibi belirtileri olduğunu aktaran Dr. Koşargelir, “Karbonmonoksit zehirlenmesini yanmış gaz olarak adlandırabiliriz. Doğal gaz kaçakları ve yanmış gazlar havadan hafif olduğundan önce tavanda birikirler. Bu sebeple, zehirlenme durumunda en çok etkilenenler genellikle yukarıda yatan kişilerdir” dedi.
Dr. Koşargelir, hastaneye taşınan bireylere uygulanan tedavi süreçlerinin kritik olduğunu ifade ederken, “Ambulansta ve acil serviste yüksek dozda oksijen verebiliyoruz. Bu, henüz karbonmonoksite bağlanmamış hücreleri oksijenle bağlamakta ve dokulara oksijen gitmesini sağlamakta yardımcı oluyor” dedi. Ayrıca, nöronların etkilenme oranı arttıkça hastaların tekrar sağlığa kavuşma süresinin uzayacağına ve hatta kalıcı hasar olabileceğine dikkat çekti.
Dr. Koşargelir, acil servis çalışanlarının bu tür vakalara dikkat etmeleri gerektiğini belirterek, “Baş ağrısı ve halsizlik hisseden hastaların kanlarında karbonmonoksit testi yapılmalıdır. Evde yalnız yaşayan kişilerin durumlarını kontrol etmekte fayda vardır” dedi.
Bu tür vakalar için alarm durumuna geçildiğinde ailenin tamamının korunması amacıyla, acil tıp uzmanlarının yönlendirmeleriyle evdeki bireylerin hemen havalandırma yapması ve gaz vanalarının kapatılması gerektiğini söyledi. “Şüphelenildiği an hemen evdekilere ulaşılmalı, gerekirse komşulardan yardım alınarak uyarılmalıdır” diye ekledi.
Sonuç olarak, karbonmonoksit zehirlenmesi, özellikle kış aylarında kullanılan ısınma sistemleri nedeniyle ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Ev sahiplerinin dikkatli olması, düzenli havalandırma yapması ve acil durumlarda hızlıca müdahale etmeleri hayati önem taşımaktadır.