İZMİR’in Menemen ilçesinde meydana gelen trajik bir trafik kazası sonucunda, Türkay Pala (44) hakkında verilen mahkeme kararı ülke gündemine geldi. 14 Şubat 2021 tarihinde, Pala’nın kullandığı araç, market işleten İsmet Güzelküçük’ün (31) yönetimindeki otomobile arkadan çarptı. Bu kazada Güzelküçük hayatını kaybetti. Olayın ardından Pala, gözaltına alınarak tutuklandı. Kazanın ardından alınan bilirkişi raporunda, Pala’nın araçlar arasındaki mesafeyi korumadığı ve Güzelküçük’ün otomobiline çarptığı belirtildi. Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan inceleme sonucunda ise Pala’nın kazanın meydana geldiği gün kanında uyuşturucu madde bulunduğu açıklandı.
![]()
Pala aleyhine, Menemen 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan dava açıldı. Ancak, mahkeme, Pala’nın ‘Taksirle ölüme neden olma’ değil, ‘Olası kastla öldürme’ suçundan yargılanması gerektiğine karar vererek dosyayı Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. İlk duruşmada sanık Pala, tahliye talebinde bulundu. Güzelküçük ailesi ise en ağır cezanın verilmesini istedi. 8 Ekim 2021’de yapılan duruşmada Türkay Pala için 100 bin lira kefalet istenirken, bu miktarın yatırılması sonrasında Pala adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
Yargılama süreci devam ederken, Türkay Pala, daha önce psikolojik tedavi gördüğünü ve kanında bulunan maddelerin tedavi için kullandığı ilaçlara bağlı olduğunu savundu. Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı Toksikoloji İlaç Bilimleri Enstitüsü, Pala’nın kanındaki pregabalin ve tramadol maddelerinin, yalnızca uzman hekim tarafından yeşil reçeteye bağlı olarak yazılabileceğini bildirdi. Bunun haricindeki kullanımlar ise keyif verici uyuşturucu olarak değerlendirildi. Ayrıca, sanığın psikolojik tedavisiyle ilgili doktoru tanık olarak dinlendi. Bu tanık, tramadol etken maddesinin sanığın kullandığı ilaçların içinde yer almadığını belirtti.
Mahkeme, alınan deliller ve ifadeler ışığında kararını verdi. Sanık, ‘Olası kast ile ölüme neden olma’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı, ancak olayı oluşturan faktörler ve olası kastın yoğunluğu göz önünde bulundurularak ceza 21 yıla düşürüldü. Davanın her aşamasında takipte kalan sanık, ‘Keşke böyle bir kaza olmasaydı’ gibi ifadelerle pişmanlık gösterdi, bu da cezanın 17,5 yıla indirilmesine sebep oldu.
Sanığa verilen cezanın gerekçesi de mahkemede açıklandı. Sanığın savunmalarının dosya kapsamındaki delil durumu ile örtüşmediği, bazı tanıkların beyanlarının sanığın savunmasıyla çatıştığı belirtilerek, Pala’nın uyuşturucu madde kullandığına dair şüphelerin bilimsel raporlarla kesinlik kazandığı ifade edildi. Sanığın, olayda kayıtsız kalmış olduğu, trafik kurallarını ihlal ederek kaza riskini artırdığı köklü bir şekilde belirtildi. Özellikle yağışlı havada 140-150 kilometre hız yapması, uyuşturucu madde etkisi altında araç kullanması dikkat çekici unsurlar olarak değerlendirildi.
Bu dava, Türkiye’deki trafik güvenliği ve uyuşturucu madde kullanımı konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor. Yukarıda belirtilen kesin raporlar ve olayın özellikleri göz önünde bulundurularak hukuki süreçlerin nasıl işleyeceği ve benzer olayların tekrarının önlenmesi için toplumsal farkındalığın artırılması gerektiği vurgulanmaktadır. Mahkeme kararının ardından, Pala’nın durumu ilgili sosyal ve yasal otoriteler tarafından yakından izlenmektedir.
